Sata sata, satacak şey kalmadı! Açıkları kapamak için sıra doğal cennetlerimize mi geldi?
Oksijen deposu Kaz Dağları’ndan sonra dünya cenneti Salda Gölü’ne diktiler gözlerini! Neymiş efendim? ‘Millet Bahçesi’ yapacaklarmış. Başka yer mi kalmadı millete bahçe yapacak? Dün 'Ümmet' diyordunuz, bugün mü anladınız millet'in değerini?
Milletin çıkarlarını gerçekten düşünüyorsanız: 'Cennetlere kıymayın efendiler! Müteahhitler doğa katletmesin!'
***
Salda Gölü
Kaz Dağları’ndaki katliamın oksijen, temiz su ve turizm potansiyeli açılarından risklerini yazmıştım, geçen hafta. Salda Gölü’nden de bahsedeyim, kısaca…
Ülkemizin en temiz gölü, beyazlığını içerdiği magnezyuma borçlu. Son 20 yılda gölün suyu 3-4 metre çekilmiş ve bu çekilme sürüyor. 2 milyon yıldır özelliklerini koruyan bir cenneti yapılaşmaya açmak, cinayetle eşdeğer. Atalarımızdan devraldığımız bu cenneti katletmek, çocuklarımızın ve torunlarımızın kul haklarını yemektir.
TOKİ’ye emanet edilecekmiş, Salda… Tıpkı Uzungöl ve Ayder gibi… Bir zamanlar cennet olan bu yerlerin eski ve yeni fotoğraflarını karşılaştırırsanız, ne demek istediğimi anlarsınız.
***
Kaz Dağı’ndan Yükselen Kokular
Kaz Dağları'nda 195 bin ağaç kesen Kanadalı maden şirketi Alamos Gold’un CEO'su John McCluskey'in geçtiğimiz yıl Kanada’da Bloomberg TV’de gerçekleştirdiği programı izledim. Özetle diyor ki:
'Türkiye’de 100 milyon dolarlık yatırım yaptık. 3 milyon onsluk altın (bugün 4 milyar 320 milyon dolar değerinde) bulduk. 2020’den itibaren 15 yıl üretim yapacağız. 1 dolar 2,9 liradan yaklaşık 7 liraya çıkınca inşaat maliyetimiz düştü. Maaşlar Türk Lirası ile, hiç yabancı çalıştırmıyoruz. Türklerin çok iyi yaptığı bir şey, taş taşımak.'
Adam çok iyi özetlemiş durumu… Biz üç beş kuruş karşılığında doğal güzelliklerimizi katletmekte ve taş taşımakta iyiyiz. Onlarsa kendi doğal güzelliklerini korurken, başkalarınınkini mahvetmekte ve para taşımakta!
Şirketin Türk ortağına uygulanacak vergi indirimi, gümrük vergisi muafiyeti, faiz desteği ve KDV istisnası göz önüne alınınca, 'Devlet ne kazanacak?' sorusu da geliyor gündeme.
Kaz Dağları’nda doğayı koruma nöbeti tutanlara selam olsun…
***
Şirince’ye Mermer Ocağı!
Ve sıra Selçuk’un Şirince Köyü’ne geldi. İzmir’e ve Kuşadası’nı ziyaret eden turistlerin uğrak yeri olan bu şirin köyümüze, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı mermer ocağı ruhsatı verdi. Selçuk halkı, özellikle halk sağlığı, turizm, tarım ve orman dokusunun olumsuz yönde etkileneceği gerekçesiyle ruhsatın iptal edilmesi için eyleme hazırlanıyor. Umarım başarılı olurlar…
***
‘Gerçek’ ve ‘Sahte’ Milliyetçilik
İşin trajikomik kısmı, cennetlerimizi peşkeş çekenlerin ‘milliyetçi’ geçinmeleri… ‘Gerçek’ milliyetçilik, milli değerlerimizi ve çıkarlarımızı emperyal güçlere karşı savunmaktır.
Etibank’ı neden kurdu, Atatürk? 1935 koşullarında kendi madenlerimizi çıkartabilirken, bugün neden çıkartmıyoruz? Ülke savaştan harap çıkmışken, nitelikli insan sayımız azken, bütçemiz yıllarca fazla vermedi mi? Kalkınmadık mı?
Şimdi neden doğrultamıyoruz belimizi?
