Demirbaşlar kurum, kuruluş, market, firma gibi günlük yaşamımıza yön veren unsurların vazgeçilmez, envanterlerinin içeriğini oluşturan önemli olgulardır. Ekonomik, sosyal, siyasal her alanda etkili olan bu kuruluşlar, açılış ve işleyişlerinde günün en ileri teknolojisini bünyelerinde barındıran aletleri seçerler, evraklarını saklayacaklardı dolaplardan, portmantolarına hatta paspaslarına kadar en iyi ve kaliteli olmasına dikkat ederler.

Alanlarında etkin olabilmek,rekabette kazanabilmek için zaman geçtikçe bunları günün koşullarına göre yenilemeyen,değişime kapalı olanlar hedeflerine varamazlar zaman içersinde silinip giderler.Veya ülke yönetimlerinin kendilerine çizdikleri sınırlar içersinde,ufak değişiklikler yaparak varlıklarını sürdürebilirler fakat toplumu etkileyerek daha ileriye götürme gibi üstlendiklerini görevlerini yerine getiremezler.

Gerçek bir demokrasinin oluşmasında partilerin yanı sıra sendikalar, odalar, dernekler, vakıflar, muhtarlar ve benzeri kuruluşların kendilerini yenileyerek katkı koymaları gerekiyor.Onun için bu tür yapılanmaları yönetenlerin en başta kendilerini günün koşullarına göre yenilemeleri,gerekirse yerlerini bir sonraki kuşağa vermelidirler.

 Oysa;

Ülkemizde bu tür kuruluşları yönetenler on yıllardır aynı kişiler. İşçi haklarını korumak için kurulan sendikalar,üyelerinin haklarını korumak ve iyileştirmekle yükümlü odalar ve onun üst birliği TOB,belli alanlarda sosyal çalışmalar yapan vakıflar,ülke yönetiminin direktifleri doğrultusunda yayın yapan ve asıl işlerinin kalkanı olarak kullanılan medya ile gerçek demokrasiye ulaşmak çok zor.

Halkın istemlerini gündeme taşımayan, koltuklarını kaybetmemek için iktidarın çizdiği yörünge içersinde hareket eden bu kadrolarlarla bir yere varmak mümkün değil.Belirli zaman aralıkları ile sandığa gidip oy veren,demokrasi kültürünü tam olarak özümsemeyen geniş kitlelerin,bu tür kuruluşlarda etkin olma,yönetme arayışı içerisine girmeden bu kısır döngüyü kırmak mümkün değil.

 Onun için “DEMİRBAŞ” listesini günün koşullarına göre yenilemek gerçek demokrasiyi isteyenlerin ön koşulu olmalıdır.