Dünya bir dönüşüm süreci içersine giriyor. Ancak bunun olumlu yön doğrultusunda olduğunu söylemek olası değil.
Bu dönüşümü tetikleyen faktörler bunu kanıtlıyor. Nedir bunlar? İklim değişikliği, göçler, yasadışı ticaret ve ilişkilerin etkinliği, siyasette güç savaşları. Bunlar, bir anarşi ortamının yaratılmasına neden oluyor. İklim değişikliği dünyadaki yaşanır alanları azaltırken, bunun sonucu olarak artan göç olayları ülkelerin sosyal yapılarını olumsuz yönde değiştiriyor. Narkotik ve buna paralel olarak silah ticaretinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ön plana çıkması, siyasi otoritelerin buna göz yummaları hatta bunları yönetenlerle işbirliği içerisine girerek egemenliklerini sürdürme çabaları başta can güvenliği olmak üzere, adalet, özgürlük, eğitim, sağlık, doğa gibi insanı insan yapan kavramları ortadan kaldırıyor.
Hegemonik bir anlayışla ülkeleri yöneten ve yönetmeye istekli olanlar yararlandıkları bu anarşi ortamını ortadan kaldırmak yerine, çıkarları açısından bunun devam etmesini sağlayacak uygulamalara devam ediyorlar. Bu gelişmelerden ülkemizin de etkilenmemesi mümkün değildir.
İnsanlığın yok edilmesine yönelik bu gelişmelere “DUR” demek görevi yine insanlara düşüyor. Bu dönüşümü olumlu yöne çevirmek için halkların, kazandıkları değerleri kaybetmemek için zorlu bir savaş vermesi gerekiyor.