Bazı güncel olayları iyi değerlendirmek gerekir. Bunlardan birisi de “TEK DÜNYA” başlığı altında yapılan G-20 toplantısı.

Dünyanın ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerinin biraraya geldiği bu toplantıda alınan kararlar düşündürücüdür.

Dünyanın var oluşundan bu yana insanlar yaşam savaşı vermektedirler. Bunun için her yola başvurmakta, her materyali kullanma eğilimi içersindedirler.
Dönem dönem yöntem ve uygulamalar değişse de hedef değişmemektedir: Güçlü olmak ve yönetmek.
Asırlardır süre gelen bu durum milyarca insanı ilgilendiren yapıları ortaya çıkarmıştır. Bunlardan en önemlisi insan sömürüsüdür. Milyarlarca insanın yanında bir avuç muhteris azınlık bu düzenin bozulmaması için her fırsatı kullanmaktan kaçınmamaktadırlar.

Bunu tetikleyen olaylar tarihte olagelmiştir. Bunlar arasında iki olay bu ilişkilerin gelişmesini, insanlar arasındaki sosyal, ekonomik ve siyasal uçurumu artırmıştır. İlki, Lidya Kralı Krezeos o güne kadar her alanda üretimi artıran takas olayı yerine ticarete altın para olayını sokmasıdır. İkincisi Karacaoğlan’ın “Silah icat oldu mertlik bozuldu” sözleriyle dile getirdiği silahlanma olayıdır. Bir avuç muhteris altına, bunu korumak içinde silaha sahip olabilmek uğruna milyarlarca insanı sömürme yöntemlerini bulmuş, uygulamış, uygulamaktadırlar.

Bunun için insanı insan yapan değerleri, barış, sevgi, doğa, kültür, sanat, birliktelik gibi unsurları ortadan kaldıran politikalarla düzenlerini korumaya devam etmektedirler. Milyarlarca insanın sömürülmesine yol açan yöntem insanların umutlarını, beklentilerini, kariyerlerini, yaşam gücü ve ruhunu çalmaktadır. ‘TEK DÜNYA’ sloganı altında toplanan G-20’ye sormak gerek. Kimin tek dünyası? Bir avuç muhterisin mi yoksa umutları çalınan milyarlarca insanın mı?