Dünyadaki kurulu düzen hızla çökmeye başlamıştır. Gelişen olaylar karşısında BM, OECD, NATO, PAN AMERİKA gibi kuruluşların işlevlerini yerine getirememesi, siyasal, sosyal, ekonomik açıdan olumsuz olayları önleyememesi varlıklarının tartışılmasını gündeme getirmiştir.

Rusya-Ukrayna, İsrail-Hamas savaşlar Pasifik’te Tayvan sorunu, Kuzey Kore’nin Amerika’nın iç bölgelerini vuracak menzilli nükleer bomba üretmesi, açlık, adaletsizlik, özgürlüklerin kısıtlanması, iklim değişikliğinin  oluşturduğu çevre sorunlarına karşı yeterli önlemlerin alınmaması bu hızlı çöküşü  yaratan etkenlerden bazılarıdır.

Bu çerçevede Amerika’nın tek kutuplu dünya için kendi hegomonyasın kurmaya yönelik Pasifik’teki girişimleri için NATO’yu kalkan olarak kullanması bunun somut örneğidir. Açıklanan bildiri açıkça Rusya ve Çin’i hedef alan kapalı bir savaş ilanı gibidir. Kapalı kapılar arkasında buna kaşı çıkan Polonya, Macaristan ve Türkiye ABD’nin hedef alanı içersinde. Bu ülkeleri Baltık denizinden Karadeniz’i de kapsayacak şekilde Umman’a kadar olan bölgeyi “Üslerle Çevirme” harekatı geleceğin gelişmelerinin tehlikeli adımları olarak görülmelidir.

Avrupa dan Güney Amerika, Afrika, Güney Doğu Asya’ya kadar uzanan coğrafyada, ekonomik yapının yeniden düzenlenmesi, liberal ekonominin tarihe gömme gelişmelerine paralel olarak radikal milliyetçilik akımlarının yükselişi Amerika’yı da etkiliyor. ”Önce Amerika” sloganı ile seçimlere giren Trump, bu akımın ABD de temsilcisi olarak görülüyor. Seçmen kitlesinin yanı sıra göçmen karşıtı fanatik gruplarında desteğini olan Trump, bu gücünü son seçimler sonrası Kongre baskını

sırasında göstermişti. Trump’ın politikalarını benimseyen, Amerikan ekonomisinin gayri safi gelirinin yüzde 40 ını petrol, inovasyon, yazılım alanlardaki yapısıyla katkı sağlayan, Federal hükümette ayrılma tartışmalarının yapıldığı Teksas ve Kaliforniya eyaletlerinde bu gelişmeler karşısında çıkar çatışmalarına giren petrol, silah, ilaç lobilerinin çatışmalarının yanı sıra Elan Musk gibi yapay zeka, uzay teknolojisi alanlarında yaklaşımları , Trump’un evrensel boyuttaki “hegonomik” bakışını bu çerçeve içerisinde kendi “hegonomik” güçlerini egemen kılma istemleri “DÜZENİN ÇÖKÜŞÜNÜN” göstergeleridir.

Tüm bu gelişmeleri etkileyecek tek faktör ise Çin, Rusya,İran ve Hindistan’ın  “Radikal” yükselişler ve kurulacak yeni ekonomik yapıya karşı alacağı tavır olacaktır. Dünya üzerinde hegemonya kurma heveslileri, çıkar odakları değişen lobilerin dillerinden düşürmedikleri 3 .cü dünya savaşının, uzay teknolojisindeki gelişmeler, hedeflerin yeniden belirlenmesi ile çoktan başladığından haberleri yok gibi gözüküyor