İzmir'in, bağlarıyla ünlü Efemçukuru son yıllarda altın madeniyle de ünlü oldu. Bakmayın adının Efemçukuru olduğuna İzmir'in en yüksek tarım alanlarından biridir ve orada yetişen üzümün tadına doyum olmaz.
Sonra?
Sonrası şu? Amerika yerlilerinin dediği gibi, “Bir gün beyaz adamlar geldiler...
Dev kamyonlar, iş makineleri, işçiler, son model arabalar, içinden inen takım elbiseli kişiler...
Bu keşmekeşe anlam vermeyen ve sadece uzaktan seyreden köylüler için artık her şey için çok geçti...
Bu olağanüstü doğanın altında altın madeni vardı ve çalışma başlamıştı. Direnenler oldu. Doğayı korumaya kalkanlar oldu. Hiçbiri işe yaramadı. Maden ocağı açıldı ve çalışmalar başladı... Önce çevrecilerin sesi kesildi, ardından köylüler sustu. Hepsinin kendine göre haklı nedeni vardı. Kimi işsiz olan oğlunun işe alınmasıyla direnmekten vazgeçti, kimi tarlası için yapılan teklifin kızının düğününe denk gelmesini mazeret gösterdi. Bazı çevreciler zaten şov için gelmişti.
Hiçbir tepkiyi umursamayan maden şirketi artık kazandığını düşünüyordu...
Öyle ya... Kimsenin sesi soluğu çıkmaz olmuş, sadece savaş durumunda yürürlüğe girmesi gereken acele kamulaştırma yetkisi de alınmış ve arazi sorunu da böyle çözülmüş...
Yani sıfır sorun...
Ama burası Türkiye...
Her şeyi hesaplayan şirket bir keçi çobanını hesaba katmadı. O hesaba katılmayan keçi çobanı bütün baskılara direndi, elinden alınan iki arazisi için dava açtı. Dava tam 10 yıl sürdü. Zafer halen keçilerini gütmekte olan Ahmet Karaçam'ın oldu. Danıştay Karaçam'ı haklı bularak acil kamulaştırmayı kesin olarak iptal etti.
Cumhuriyet Gazetesi'nin İzmir temsilcisi Hakan Dirik, bu önemli hukuk zaferini haberleştirmeseydi hiçbirimizin haberi olmayacaktı. Ayrıca Gazete 9 Eylül'de de haber geniş bir şekilde yer aldı... Bazı önemli gazeteler hiç değinmediler...
Bayram geliyor, olaya bir de iyi tarafından bakalım. Türkiye'de hala hukuk var ve hala haber yapabilen gazeteler ve gazeteciler de var. Daha ne olsun?

KAPALI OTOPARK

Yazıya Efemçukuru istikametinden başladım ya, o civardan devam edeyim. Özdere'de Menderes Belediyesi tarafından yapılan görkemli bir bina var. Çukuraltı'ndaki eski belediye binası yıkıldı ve belediye hizmetleri için yepyeni bir bina yapıldı. Çok da gösterişli oldu. Binanın altına kapalı otopark yapmışlar. Ama bu otopark gerçekten kapalı... Sizi bunalıma sokmadan durumu anlatayım. Otoparkın giriş çıkış bölümü pazaryerinin ortasında kalıyor. Böylece Özdere'nin otoparka en ihtiyaç duyduğu, arabaların birbirinin üstüne çıktığı gün otoparkı kullanamıyorsunuz. Arabanızı çapraz bile koysanız kimsenin umurunda olmadığı günlerde ise otopark sizin, tepe tepe kullanın...