Spor sevgidir...
Barıştır...
Kardeşliktir...
Erdemliliktir...
Onurdur...
Paylaşmaktır...
Dostluktur...
Fair-play anlayışının tümünü kapsayan bir yaşam gerçeğidir...
İnsanların birbirine yakınlaşmasını sağlayan en büyük organizasyon "Olimpizmin" doğuşunu sağlayan da bu gerçeklerdir...
Anlayana!

***

Sporun içinde toplumları etkisi altına alan...
Yaşamın yadsınmaz bir gerçeği olarak insanları tutsak kılan ise...
Bugün çok büyük birikimlere sahip olunan...
İnanılmaz paraların döndüğü "Bacasız sanayi" konumundaki futboldur!
Dünya ölçeğinde sanayileşen ülkelerde gelişen...
Giderek geri kalmış ülke toplumlarını etkisi altına alan...
Diktatörlerin suskun toplum yaratmada kullandıkları en büyük "uyuşturucu etkisi" olarak görülen futbol...
Artık bir "görsel şölen" gibi görülmenin de çok ötesine geçip...
Büyük kapitallerin çekiştiği...
Büyüklerin "borsa hesaplarında" belirginleştiği...
"Birbiriyle yarışan ekonomiler" evresine geçti ne yazık ki!

***

Hal ve gidiş böyle olunca...
İnsanlığın "görsel izlence" zevkleri de yitip gidiyor ya...
Gel de kahrolma!..

***

Nasıl kahrolmaz insan?..
Her yıl yeni yeni yıldızların doğduğu...
Her gelenin, gidenin becerilerine yenilikler kattığı...
İnsanı izlencenin doruğuna çıkaran hareketlilikler varken...
Giderek bir "hesap uzmanlığı" ve "çekişmesine" dönen o güzelim oyun...
Aynı yetenekleri doğuramayıp çölleşiyorsa!..
Çölleşmenin de ötesinde...
Borsaların oyuncağı oluyorsa...
Ve tıkanıyorsa anayolları...
Oturup dövünmez mi insan?

***

Bakın Dünya'nın hemen her ülkesinde...
Altyapısı sağlam futbol kulüpleri vardı!..
Her yıl birbiriyle yarışan yıldızların futbol dünyasına katılımı da bu nedenleydi...
Bugün o altyapı değerlerinden eser kalmadı...
Ve futbol dünyası yüzünü Afrika'ya çevirip...
Sömürge olan olmayan ülkelerden yeni değerler bulup...
Devşirmeyle, göstermelik altyapı ordusu kuruyorlar...
Daha ucuz ve işlerine geldiği için
Bu yolla da olsa futbol sanayinin tepesinde kalmayı başarıyor; beyliklerini sürdürüyorlar ya...
Başa çıkmaz olanaksız!..

***

Ve ülkemizde futbol...
Bu sözünü ettiğimiz devlerin yanına sokulabilecek düzeyde bir kulüp yaratamadığımız için...
Hep üç-beş varsılın oyuncağı, yönetimi, çevresindekileri etkileşimi olarak kaldı...
Bir zamanlar altyapısı var diye bilinen kulüpler...
Yönetimlerindeki varsılların bir bir çekilmesiyle tükendiler...
Çünkü, o az da olsa katkı sağlayan transfer girdileri de yitip gidince, dayanacak güçleri kalmadı...
Bugün koca ülke futbolunda...
O çok büyük transfer harcamalarının olduğu...
Kulüplerin milyonlarca lira borçlandırıldığı...
Kulüp yönetmenin olanaksızlaştığı bu ülkede...
Altyapısıyla gündemde olan (O da 5 yıldır) tek kulüp Altınordu kaldı ki, nereye dek dayanacağı bilinmez!

***

Şimdi yeni sezon öncesi üç büyükler dahil tüm takımların yapıyormuş gibi göründükleri harcamalara bakmayın siz!
FİFA ve UEFA'nın sıkı denetimindeki ülke futbolunun artık o denli paralar harcayacak gücü kalmadı artık!
Bakmayın siz, evirip-çevirdiklerine, ıkınıp-sıkındıklarına!
Hiç biri rahat değil!
O büyük futbol sanayiine bakıp...
Dans ediyorlar sadece!