Dünya salgın hastalık, savaş tehditleri, türlü türlü kaoslar içinde olsa da geleceğini şekillendirmeye devam ediyor. Fakat bilim, teknik ve teknoloji gelişmeleri neredeyse hiçbir şeyden etkilenmiyor. Hatta endişe, korku ne kadar artarsa teknoloji o derece daha çok ilerliyor gözüküyor.Bu savı destekleyenlerin verdiği en bilinen örnek ise İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında dünyanın binlerce yılda yapamadığı ilerlemeyi birkaç on senede yapmış olmasıdır. Maalesef dünya da çoğu kişi de kıtlık, savaş ve kaosun insan ilerlemesi için gerekli bir şey olduğuna inanır. Bana göre ise bu durum sadece insan ruhunun kötü yanı ve en büyük zafiyetlerinden biridir. İnsanoğlu ne zaman sorunlar zengin sınıfında da hissedilmeye başlarsa ancak o zaman çözümler bulmaya çalışıyor. Bu yüzden felaketler, “dünyanın tümünün zora girmesinin dünyanın daha iyi bir yer olması için gerekli” olduğunu düşünenlerin sapkınlıklarını besleyen olaylar olmaya devam ediyor.
Fakat dünyanın daha iyi bir yer olması için asıl gereken insanoğlunda gücü elinde tutanların vicdani körlüğünün bitmesidir. Bunun kısa, orta hatta uzun zamanda dahi olmayacağını hepimiz biliyoruz. O zaman umutsuzluğa mı kapılalım. Hayır. Bir diğer gerçek var ki insanoğlu ahlaki açıdan gelişiyor. Çok yavaş ama çok yavaş olsa da geçmiş yüzyıllar ile aradaki iyiye doğru ahlaki farkları görmemek de haksızlık olur. Çünkü artık o kadar büyük bir gezegende olmadığımızı anlıyoruz. Nüfusumuzun evimiz olan gezegene etkisi göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir orana geldi. Ülkeler olarak gezegenimiz için şu an pek bir yararsız da olsa bazı çabaların yapıldığını görebiliyoruz. Ben bu çabaların ilerleyen yıllarda çok daha işe yarar sonuçlara sebep olacağına inanan taraftanım.
Şimdi asıl konu toplumların geleceğe hazırlanırken ne yapmasından ziyade bireysel olarak özellikle de Türkiye’de yaşayanlar olarak geleceğe nasıl hazırlanacağımızı tartışmamız gerekiyor. Toplum yöneticileri, devlet idarecileri genelin iyiliğini sağlamak ile yükümlüdür. Biz de ailemizin, çevremizin ve kendimizin iyiliğini nasıl sağlayabiliriz? Bu sebeple ben de herkes gibi gelecek için yapılacaklar listesi çıkarıyorum. Daha iyiye gidiş için yararlı olacağını düşündüğüm maddeleri ekliyorum. Sizinle de bu listeden bazı maddeleri paylaşmak istiyorum.
1) Geçmişi unutma. Hem özel hem hayat hem çalışma hayatında daha sonrahatırlamak için bir detaylı bir arşiv oluştur. Arşiv dokümantasyon da demektir.
2) İngilizceyi daha iyi öğren. Çevrendekilere de İngilizce öğrenmeleri için telkin hatta baskı yap. Çocukları varsa mutlaka İngilizce öğrenmelerini sağla.
3) Haberleri takip et. Ama umutsuz olmana sebep oluyorsa o haberlere de kuşku ile bak.
4) Teknolojiyi takip et. Beyin hastalanabilir ama asla yaşlanmaz. Bilgi olarak her zaman bir önceki günden daha iyi olabilirsin.
5) Tüketimi yaparken iki kere sor. Bu eşya gerçekten işime yarayacak mı? O cep telefonuna ihtiyaç var mı? O parayı kazanmak için ne kadar saat daha çalışmam gerekecek?
6) Paradan para kazanmayı öğren. Dünya sadece çalışarak para kazanılan bir yer olmaktan hızla uzaklaşıyor. Önyargılarını yen. Yeni ve farklı yatırım araçlarını değerlendir. Ama asla kumarbaz olma.
7) İnsanları yargılamayı bırak. Onlardan uzak durmayı ve sevmemeyi bırak. Başkasının ne satın aldığını, ne yaptığını sohbetlerinin, düşüncelerinin ana konusu yapma. Bu tip bir konuşma o anda zamanını tüketen bir odak olmaya başlamışsa konuşmayı bırak. Kendi yapacaklarına odaklan.
8) Kendi yapacaklarına odaklanmayı bencillik yapabilirsin olarak görme. Birilerine habersiz iyilikler yapmayı görev edinin. İyiliği yap ama bahsetme. Çünkü sadece tüketerek ve başkaları ne diyecek diye yaşamadıkça daha mutlu ve daha üretken oluyorum.
9) Disiplinli ol. Disiplin akıl sağlığını koruyor. Fakat monoton da olma.
10) Gelecek için yapılacaklar listesine eklemeye yapmaya ve maddelere uymaya devam et.
Bunlar asıl olarak geleceğin getireceklerine kendimi hazırlamak için notlarım. Umarım ortak paydaları sizin içinde yararlı olur. Sağlıklı günler dilerim.