Bakıyorum da herkes 2020 yılına yükleniyor. “Aman git, bir daha gelme” dilekleri ortalarda cirit atıyor. Halbuki dili olsa konuşsa neler anlatır kim bilir. Sadece, “kadın cinayetlerini de ben mi yaptım?” dese bile hepimiz sus pus oluruz. Neyse kötü bir yıl geride kaldı. Ama umutlandığımız, umudumuzu artıran şeyler de oldu. Mesela genç bir MasterChef adayının yaptıkları...
Adı Emir Elidemir...
Tanıyor musunuz? diye sormayacağım sosyal medyada bir numara olduğuna göre tanımayan kalmadı.
Kendisi elimizde büyüdü. Babası ile çok futbol oynadık. Annesi ile yıllarca birlikte çalıştık. Evimize geldiler, evlerine gittik. Kızımla birlikte büyüdü. Aşçılık gibi kendisine çok farklı bir kulvar çizince şaşırmıştım. Ama bu meslek benim yabancı olduğum meslek değildi. Babam Fehmi Usta bu konuda çok ün kazanmış, yüzlerce genç yetiştirmiş ünlü bir aşçı olduğu için yarışmayı ilgiyle izledim.
Bu mesleğin adamı olduğunu belli ediyordu. Ama onu yücelten mesleki mahareti olmadı.
Tabuları yıkan tavrı oldu...
İzlemeyenler için özetliyeyim, rakibinden daha fazla puanı varken, baklava gibi çok riskli bir tatlıyı seçti. Ama hamurunda problem yaşayınca da elenmesi kaçınılmaz oldu. Rakibi Serhat bile “Böyle riske girmene ne gerek vardı?” diyerek uyardı...
Şark kurnazlığına tenezzül etmemişti...
Açıkladı; “Eğer ben o hamuru açamıyorsam MasterChef kupasını almaya hakkım yok diye düşündüm”
Vay vay vay ...
Neler söylüyordu.
Hak etmediysen almayacaksın.
Bu bizim son yıllarda unuttuğumuz bir kavram değil miydi. Halbuki haketmedikleri halde bir yerlere gelenleri, çuvalla para kazananları, buna tenezül etmeyenleri de aşağılayıcı bir tavırla salak yerine koyanları çok görmüştük.
Bu delikanlı ne yapıyordu böyle?
O'nun tavrının çok büyük bir kesim tarafından kubul görmesi umudumu daha da arttırdı.
Oysa bu genç adam azgın klavye kahramanları tarafından kadın düşmanı ilan edilmişti. Onlara da “beni kadınlar büyüttü” diyerek cevap verdi...
Konuşması, kazanmak için her yolu mübah görenlere ders oldu.
Umarım olmuştur...
Eğer olmuşsa yolumuz açık. Yolumuz aydınlık...