ABD’de ve Türkiye’de iktidardaki önemli kişilerin kırdığı potlar(!) dünya basınının gündeminden hiç düşmüyor…

ABD Başkanı Biden’ın “akıl tutulmaları” ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı Erdoğan tarafından atanmış son Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin bir türlü anlaşılamayan açıklamalarının “açıklamaya muhtaç’’ olduğu alenen her ortamda konuşuluyor…

Hemen ifade edeyim ki, bu iki önemli vaka, konuşulmanın ötesinde gazete manşetlerine, karikatüristlere, güldürü sanatçılarına da “üstü kaymaklı kadayıf” gibi bol malzeme oluyor…

Kıtalararası balistik füzelerin çekirge sürüsü gibi uçuşmaya hazır beklediği şu günlerde özellikle ABD’nin başındaki en yaşlı Başkan olan Biden’ın (79) durumu ve vereceği kararlar son sayımlara göre 331 milyon 449 bin 281 ABD vatandaşı kadar dünya üzerindeki 7 milyar 924 milyon insanın diken üzerinde yaşamasına yol açıyor… Nasıl açmasın? İşte son Rusya- Ukrayna savaşı bile buna en iyi ve tüyler ürpertici örnek değil mi?

* * *

Biz dönüp kendi konumuza, yani Nurettin Nebati’nin bir türlü anlaşılamayan “açıklamaya muhtaç” konuşmalarından sonuncusuna. Bu Bakanlığın ilk sahibi, vekili (3 Mayıs 1920-17 Temmuz 1920) Hakkı Behiç Bayiç’ti. Ardından Ahmet Ferit Tek, Hasan Saka… Daha sonraları yakından tanıma fırsatı bulduğum Ziya Müezzinoğlu, Deniz Baykal, İsmet Sezgin, Kaya Erdem, Vural Arıkan, Ekrem Pakdemirli’den sonra gelelim 52. sıradaki 2 Aralık 2021’de göreve atanan Nurettin Nebati’ye… Önce gözlerin içine bakıp anlamaya çalıştığımız (!) Nebati, son günlerde vatandaşın dirsek temasında bulunduğu Bakan arkadaşlarının bile anlamadığı kelimelerle kurduğu beyanat bilmecesine! Geçen hafta dünyanın örnek alacağı afişe edilen “ekonomik modelin” manşetlerdeki açıklamaya muhtaç(!) şu sözlerine bir bakalım: “Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır..”

Evet değerli okurlarım, sayın Maliye ve Hazine Bakanımız Nurettin Nebati’nin İstanbul’daki “Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi”ndeki konuşmada geçen sözlerden bir demet bu idi…

Herkes gibi ben de, neden bu kadar değişik ve de kimsenin anlamadığı bu sözler için gözlerinin ışığına değil, geçmişine, yani hayat hikayesine baktım… 1 Ocak 1964’te Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde doğan Nebati, on çocuklu bir ailenin çocuğu… Nebati 2015 yılında verdiği  bir mülakatta “Arap asıllı olduğunu, ailesinin evinde Arapça konuşulduğunu ve en büyük Arap aşiretlerinden Naimi Aşireti’ne mensup oldukları”nı ileri sürmüş…

Eh artık Nebati’yi anlamak için galiba Arapça deyimlere bakacağız galiba!

* * *

Oysa ki, bugünkü yazımı geçen hafta sizlerle paylaştığım “MİLLİ ARA, MİLLİ YARA” başlıklı yazım üzerine kuracaktım. Özellikle Milli Futbol Takımmızın hepimizi üzen oyununu için gelen mesajları aktaracaktım. Milli yara yerine, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin yukarıdaki anlaşılmaz yorumuna daldım! Özellikle Türkiye Futbol Adamları Derneği (TÜRFAD) İzmir Şube Başkanı Bahri Vreskala dostumun daha da söyleyecekleri vardı… Özellikle Süper Lig’in hızlı başlaması, Yabancı oyuncu ve hocalar hakkındaki düşünceleri  vardı. Altay ve Göztepe’miz için İnşallah ileride yeni bir sayfa açarız. İsterseniz  Milli Takım konusunda bana gelen onlarca mesajdan İzmir’in yakından tanıdığı gerçek bir spor adamı İbrahim Yüncü’nün mesajını sizlere aktarayım: “Ünal beycim merhaba, sayın Vreskala' nın tespitleri doğrudur. Türk futbolundaki sorun liglerimizden kaynaklanmaktadır. Süper Lig' de oynayan takımlardaki Türk futbolcuların sayıca azlığıdır. Üç yabancı ile oynanan günlere geri dönünceye kadar bu başarısızlık devam edecektir.

Yazınız için teşekkür ederim, saygılar.”

Haftaya yeni konularda buluşmak dileklerimle…