Peki ya hala beyninizde öten cingılbells cingılbellsler?
Geceniz güzel geçmiştir umarım. Sabah güzelliklere iyiliklere uyandığınız bir yıl olur.
Yeni yılın ilk günü genelde koltukta, televizyon karşısında şekerleme yaparak geçer.
En sevdiğim mod.
Gün, ağrı kesici ve çorba eşliğinde de biter.
Neyse tek derdimiz bu olsun. Rahatsızlıklarımız hep eğlencenin dozunu kaçırdığımız için olsun.
Kendi adıma şöyle söyleyeyim ben kapıdaki yeni bir yıldan ilk kez bu kadar ümitliyim.
Kendimi sislerin ve belirsizliğin arasından güneşe çıkmaya hazır sersem tavuk gibi hissediyorum. Çünkü bu yıl beni biraz zorlamıştı. Sersemlik ve yorgunluk o yüzden.
Ama kendimden de, her şeyi kafama takmaktan da, hayatımda dram yoksa 'olsun' diye uğraşmaktan da çok sıkıldım.
Yazılmış kaderi değiştiremem belki ama gidişat üzerinde minik oynamalar yapabilirim.
"Güç bende artık" diye kılıcımı sağa sola sallayasım var.
Gerçi nasıl da yaramaz şimdi bana böyle büyük laflar etmek.
Sen bak şimdi ne kadar fiziksel ve duygusal sakarlık varsa başıma gelmesin bu yıl.
Aman gelirse de gelsin...
Ben niyet ettim niyet eyledim, bu sene çok çalışmaya, çok eğlenmeye, çok gülmeye, çok hayırlara aracı olmaya...
Gerisi Allah kerim!
"İyi seneler Türkiye!" der, hepinizi o güzel yanacıklarınızdan öperim.
* * *

Yılın ilk yazısında erkek okurların sinirini bozup, kadınlara ilaç gibi geleyim istedim.
Maksat laf sokmak olsun, yeni yılınız hep makara tukara dolsun...
Kadınların erkeklerden daha uzun hayatta kalmayı başarabildikleri bir kez daha açıklandı.
Nedenleriyle... Şöyle ki:
- Kadınlar sağlık sorunlarına karşı daha duyarlılar. Doktorlarına daha sık ve daha erken başvururlar. Önerilere de dikkatle uyarlar.
(İşte daha ilk madde, aynı zamanda kadınların erkeklerden daha akıllı olduklarını kanıtlıyor. Çünkü akıllı insan korkar! Hastalanmaktan korkunca da önlemini alır. Rutin kontrollerini yaptırmaya üşenmez. Ayrıca kadınlar iğne olmaktan da korkmaz. Ki tanıdığım birçok erkeğin kabusudur; kollarını kes ama popolarına minik bir iğneyle nişan alma!)
- Daha az sigara, alkol, kahve ve bağımlılık yapan maddeler kullanırlar.
(Buna, 'Kadınlar tadında bırakmayı bilir' de diyebiliriz. İçkiyi 'ağızlarıyla' içmeyi bilirler de)
- İş yeri ve çevresel kirlenmelere yol açan toksinlerle daha az temas ederler.
(Buna diyecek lafımız yok.)
- Trafik kazaları, iş yeri kazaları, intihar ve cinayet gibi beklenmedik sebeplerle ölümler kadınlarda daha düşüktür.
(Tabii düşük olacak çünkü kadınlar trafik kurallarına uyarlarsa kadınlıklarından bir şey eksilecek diye düşünmezler! Çoğunluk olarak içlerinde şiddet barındırmadıkları için de ölmek ve öldürmekle ilgili fantezileri yoktur.)
- Daha iyi ve daha dengeli beslenirler.
(Çünkü bu konularla ilgili yazılanları okurlar ve okuyunca da bilgilenirler. Bu kadar basit!)
- Aile ilişkilerine yüksek düzeyde bağlılık ve önemseme, aileye ve topluma aidiyette duygusal samimiyet, dostluk, arkadaşlık, komşuluk duygusu gibi iyilik hali veren ruhsal yapılanmalar kadınlarda daha yüksektir. Dini duygular ve düşsel bağlar daha gelişmiş seviyededir.
(Buradan çıkan sonuç: Sadakat ömrü uzatır! İnançlı olmak da insanı güçlü kılar.)
- Çok eşlilik eğilimi ve heteroseksüel ilişkiler kadınlarda daha az, seksüel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha düşüktür.
(Fazla "coşku" iyi değil... Ömrü kısaltır.)
- Kolesterol yüksekliği ve damar sertliği sorunu erkeklere oranla daha azdır. Kalp ve damar hastalıklarının sıklığı daha düşüktür.
(Kalp kırıklıklarını erkeklerden daha kısa sürede atlattığımızdan olabilir mi acaba?)
- Sonuç: Kadınlar sağlıklı yaşamın bedensel ve ruhsal kurallarına daha uyumlular ve daha uzun yaşıyorlar.