95 yıllık Cumhuriyetimizin kutlama resepsiyonu 94 yıl boyunca başkent Ankara'da verildi, 95. yıl kutlamasını İstanbul'da havaalanında yaptılar.
Havaalanı deyip geçmeyin, rakamlar dünyanın en büyük havalimanı olduğunu gösteriyor.
Bir projeye yapılan en büyük yatırım; ihalesi 22 milyar Euro.
76 milyon metrekarelik bir alan ayrıldı.
3.5-4 kilometrelik 6 pisti olacak.
Hal böyle olunca iktidara şov yapmak için her türlü malzeme hazır.
İyi güzel de madalyonun bir de arka yüzü var.
'Dünyanın en büyük havalimanı' diyorsunuz da akıllarda kalacak bir diğer adı da 'Kanlı Havalimanı.'
Neden mi?
Yapımı sırasında kaç işçinin hayatını kaybettiği bilinmiyor.
Bazı kaynaklar 400 işçi iddiasında.
Devletin resmi rakamları ise 27.
Daha üç gün önce bir işçi daha hayatını kaybetti.
Kimliğini açıkamadılar.
Suriyeli mi? Afgan mı? Bangladeşli mi? Belli değil.
Ta Nepal'den işçi getirmişler.
Kimlikleri var mı? Sigortaları yapılmış mı?
Maaşları niçin elden ödeniyor? Açıklama yok.
Eylül ayında iş güvenliği gerekçesiyle eylem yapan 600 işçi gözaltına alındı.
30'u tutuklandı. İşçiler zor koşullarda çalıştıklarını söylüyorlardı.
Koğuşlarında bit, pire, tahtakurusu, hamam böceği gırla.
İşveren tarafından aşağılayıcı muameleye uğradıklarını iddia ediyorlar.
Ha işverenler arasında 'milletin a.sına koyacağını' söyleyen çirkin müteahhit de var.
Hatırlatalım. 76 milyon metrekarelik bir alandan söz ettik.
Tam 2 milyon 330 bin ağaç kesildi.
İstanbul'un son ormanlık alanı.
Üstelik de kuşların göç yolu iyi mi?
Uçakların motorlarına file takarlar (!) artık.
Meteorolji Mühendisleri Odası başkanı bölgenin havaalanı yapımına uygun olmadığını söylüyor.
ÇED raporuna göre bölgede yılın 107 günü kuvvetli rüzgarlar esiyor, 65 gün ise yoğun bulutlu.
Çiy ve kırağı ise sıklıkla görülen doğa olayları.
Bu durumdan tırstıkları için ilk kez bir havaalanına meteoroloji kulesi inşa ettiler.
Dünyanın en büyük havalimanı ama öyle uluslararası havayolu şirketleri balıklama atlamadılar alana.
Şimdilik yalnızca Kıbrıs ve Azarbeycan'a seferler yapılacak. İç hatlarda ise Ankara, İzmir ve Antalya var.
Ulaşım dahil bütün aksaklıklara karşın yeni havalimanını bir tabuya dönüştürmek istiyorlar.
Hiçbir eleştiriye tahammülleri yok.
Neyse ki adını İstanbul koydular.
Bu gazla 'Vahdettin Havalimanı' da diyebilirlerdi.