Değerli okurlarım, son iki ay içinde ülkemiz ve ülke insanımız misli görülmemiş bir "felaket tuneli" içinden geçip, bugüne ulaştı...
Geçen zaman, yaşanan olaylar az değildi. 11 İlimizde kaybedilen canlar 50 bini geçti. Sebep; çapsız müteahhitlerin yaptığı binalar kepçe kepçe atıldı! Yerlerine yenileri yapılacağına dair iktidarın vaadleri ise yaklaşan seçimler öncesi birer "sus payı" niteliğinde idi!
Yani "yersen" taktiği mi, bilemem! Bu acıyı çekenler bilir! Siz ne derseniz, gerçek odur!
Ama, yitirdiğimiz 50 bini geçen canlar ne olacak? Anasız çocukların, çocuksuz ana-babaların feryadını o, çapsız müteahhitler mi, yoksa iktidarın yaklaşan siyasi nutukları mı uyutarak (!) dindirecek?
Evet ne söylesek boş!
Yok! Kazın ayağı öyle değil! Bu iktidar temsilcilerinin anlattıkları masallara artık bu asrın insanı "Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, şimdi siz seçimde sandığa koşun, bizi seçin! Bakın neler, neler yapacağız!" gibi modası geçmiş olan masalları dinlemediği gibi elinin tersi ile itip "Biz sizlerden bu masalları 20 yıldır dinledik! Hadi gidin geldiğiniz yere" diyebiliyor!
Demelidir de...
* * *
İnşallah haftaya Ramazan Bayramımızı kutlayacağız.
Ama nasıl?
Enflasyonun, ekonomik krizlerin girdabına yakalanan ve de vicdansızların soyduğu işsiz güçsüz insanlar, bu bayramı nasıl kutlayacak ki, anlamak mümkün değil!
Bunu piyasanın durgunluğundan, kapanan esnaf kepenklerinden, okullarına aç giden çocukların "nefesinden" anlamak mümkün!
Masalların da bir adabı, bir mesajı vardır. Değil mi?
Öyle "20 yıldır dere tepe düz gittik, seçimden sonra siz bizi görün!" diye masalcı amcaları kim ve kimler dinler ki!
Vatandaş şimdi tam 30 gün sonra 14 Mayıs'ta sandık başına koşarak "demokrasi nöbeti" tutmaya hazırlanıyor. Özellikle gençler son 20 yılın hesabını orada temiz ve kirlenmemiş oyları ile soracak!
* * *
Ve değerli okurlarım, bu ülke öyle kolay kurulmadı...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kanla, irfanla kurup, Asil Türk Milleti'ne ve de geleceğimizin teminatı gençlerimize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti, kolu kanadı kırpılarak; Başbakansız, partili tek adamın yönettiği, muhalefetin de deyimi ile "ucube bir sistemle" tekrar Erdoğan'la 14 Mayıs seçimlerine, malum vaadleri (!) ile girme telaşına kapıldı!
Bakınız, üniversite kapılarında aç ve biilaç öğrenim görmeye çalışan gençlerin beklediği gün, çok yaklaştı.
Ha gayret gençler!
Bakınız, sayın Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nın kuracağı güçlü hükümet sistemine kavuşmanıza az kaldı...
20 Yıldır laf üreten, Atatürk' ün kurduğu fabrikaları yabancılara peşkeş çeken bir itidarıktar, şimdi "ilk defa oy kullanacak" gençlerin adreslerine attığı sesli, görüntülü propoganda kartları ile Jean la Fontaine'den masallar okuyor!
"İlkler unutulma, ilk seçimin" diye asrın La Fontaineleri (!) sıralıyorda sıralıyor!
Gençler artık geleceğin nelere gebe olduğunu çok iyi biliyor...
Bu sizin ve de ülkemizin karanlıktan aydınlığa ulaşacağı ilk seçimizdir; dikkat edin ki, son seçimimiz olmasın!
Gençler, önümüzde kardeşlerinize örnek olacak bir 23 Nisan, bir 19 Mayıs Bayramlarımız dan sonra Mustafa Kemal Atatürk' ün kurup, sizlere emanet ettiği, bir de 29 EKİM CUMUHURİYET BAYRAMIMIZIN 100'ncü yıl kutlamaları var...
Haydi gençler! Bazılarının alamadığı o haysiyetli üniversiye diplomalarınızı alıp, göğsünüzü gere gere yeni ufuklara doğru koşun.
Çünkü, seçme ve seçilme hakkı artık sizlere geldi..