İktidarın koltuğu bırakmamak için elinden geleni yapacağı kesin. Muhalefet öyle bir yöntem bulmalı ki, iktidar ne yaparsa yapsın, başarıya ulaşabilsinler. Çıkarılacak aday veya adayların önlerinin kesilme olasılığını da göz önüne alarak, her durumda ‘Kazanacak Yöntem’ üzerine odaklanmanın tam zamanı.
Çinli komutan Sun-tzu 2.500 yıl önce yazdığı ve stratejinin temeli olan ‘Savaş Sanatı’ kitabında şöyle demiş: “Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir.” Her durumda kazanacak bir seçim stratejisi geliştirilir ve uygulanırsa, seçim öncesinde zafer kazanılabilir ve kanımca böyle bir yöntem var; ‘Güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’
Muhalefetin öncelikle objektif bir durum değerlendirmesi gerekiyor. Hedef sadece cumhurbaşkanlığını kazanmak değil, parlamenter sisteme geçiş için gerekli oy oranını sağlamak olmalı. Ellerinde birbirinden güçlü üç silah var. CHP Genel Başkanı Özel kendisinin cumhurbaşkanlığına aday olmadığını, bir teknik direktör olarak başarıya ulaşacak takımı ve taktikleri belirlemek istediğini söylüyor. Türkiye’de az sayıda siyasetçinin yapabileceği bu fedakarlık nedeniyle kendisini kutluyorum. Ön seçimi açık ara ile kazanacak İmamoğlu, AKP dahil tüm seçmenlerden oy alabilen, konuşma ve halka inme yeteneği yüksek olan ‘İkinci silah’… Üçüncü silah ise CHP dışında, Zafer Partisi, İYİ Parti, hatta MHP seçmeninin çok sevdiği ve Cumhur İttifakı’ndan çok önemli bir parça kopararak seçimin farklı kazanılmasını ve böylece parlamenter sisteme geçiş için yeterli oy oranına ulaşılmasını sağlayacak kilit isim olan Yavaş. İkinci ve üçüncü silahların yaratacağı sinerjinin, seçim günü yüzde 65 civarı bir oy potansiyeli sağlayacağını tahmin ediyorum.
Özetle, gerçek başarı ancak Güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Sistemi ile sağlanabilir. Bu sistemi temel alarak birinci (Cumhurbaşkanı) ve ikinci (Güçlendirilmiş yardımcısı) koltuklar için çeşitli olasılıkları düşünelim…
1-İmamoğlu 1, Yavaş 2 (veya tersi) olursa açık oy farkıyla (yüzde 65 civarı) kazanılır.
2-İmamoğlu’nun hukuken önü kesilirse: Yavaş 1, Özel veya başka bir aday 2 olabilir; seçim sonrası Cumhurbaşkanı yardımcısı koltuğu İmamoğlu’na bırakılır.
3-Hem İmamoğlu’nun, hem Yavaş’ın hukuken önü kesilirse: Özel 1, Özel – İmamoğlu - Yavaş üçlüsünün birlikte karar vereceği bir isim, örneğin Gökhan Günaydın 2 olur; seçim sonrası koltuklarını İmamoğlu ve Yavaş’a bırakırlar.
Yani, demokrasilerde çare tükenmez, yeter ki geri getirebilelim. İkinci adayın kısa zamanda açıklanması gerekmiyor, seçim günü belli olduğunda koşullara uygun olarak belirlenebilir. İmamoğlu’na yönelik peş peşe açılan davalar, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını bugünden ön seçimle belirleme hamlesinin doğru olduğunu kanıtlıyor. Yavaş’ın ön seçime katılmaması ve kararını seçim tarihi belirlenince, halkın beklentileri doğrultusunda vereceğini söylemesi de son derece doğru.
Tünelin ucundaki ışık belirginleştikçe, TÜSİAD’ın yaptığına benzer çıkışlar ve mahkemelerin aldığı hukuka uygun cesur kararların sayısı artacaktır.
Çok daha güzel günler göreceğiz…