Haberi görür görmez içim cız etti. Haber bize ait değil. Yemen'de geçiyor. Ama o Yemen ki, sanki bizim bir ilimiz. Oysa Arap yarımadasının en güneyinde... Denize nazır bir ülke... Tarihsel bağlarımız nedeniyle bize hiç yabancı değil. Oraya giden ve dönemeyen askerlerimiz olmuş. Çok acılar çekilmiş. Ardından da türkü yakmışlar.
Havada bulut yok bu ne dumandır?
Mahlede ölen yok bu ne figandır?
Şu Yemen elleri ne de yamandır
Ano Yemen'dir gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir?
Bizim kuşak o türkülerle büyüdü. İşte o Yemen'de çok ciddi bir facia yaşandı.
Olay şu;
Yemen'in Sana Kenti'nde bir iş insanı, ramazan dolayısıyla bir okulda kişi başına 9 dolar, bizim parayla yaklaşık 180 lira dağıtmaya karar verir. Amacı, bayram öncesi bir katkıda bulunmaktır. Bunu öğrenen halk okula hücum eder...
Sonuç; para dağıtımında izdiham çıkar ve 100'e yakın kişi orada hayatını kaybeder. 150 kişi de yaralanır... Düşünün hepsi 180 lira için...
Yani o derece fakir bir ülke... Oysa petrol çıkıyor, bölgenin en büyük tarım üretimi orada yapılıyor. Denizleri bereketli. Limanlardan bütün dünyaya ulaşabiliyorlar, satış yapabiliyorlar. Turizm önemli gelir kaynağı...
Ne eksik?
Eksik olan adaletli bir sistem.
Zaten adaletli bir sistem, güvenilir bir hukuk olmayınca her şey çöküyor.
Bir yanda bu kadar bol imkanlar olmasına rağmen açlık sınırında yaşayan ve yardım kuyruğunda ölen insanlar, diğer yanda işçisi beş yıldızlı otellerde tatil yapabilecek sosyal düzeni oturtmuş ülkeler.
Emek aynı emek...
Ama düzen farklı...
Tek fark sosyal adalet, sağlam bir sistem.
Bunu başardın başardın, başaramadın izdiham seni bekliyor.