Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur.
Avukat gence tek şart ileri sürer:
“İlk davandan elde ettiğin bütün parayı bana vereceksin...”
Anlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar.
Tam staj bittiğinde genç, anlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar.
Avukat tazminat talebi ile mahkemeye başvurur.
***
İki davalı duruşmada hakimin karşısına geçtiğinde avukat şunu söyler:
“Sayın yargıcım, bu davayı uzatmaya gerek yok. Çünkü eğer ben kazanırsam zaten parayı alacağım, eğer kaybedersem yine alacağım. Anlaşmamıza göre o ilk davasından kazandığı parayı bana verecek.”
***
Hakim tam avukatı haklı bulacakken bu kez genç avukat söz alır ve şöyle der:
“Sayın yargıcım, evet avukat haklı, bu duruşma gerçekten gereksiz, ama benim lehime. Çünkü eğer ben bu davayı kazanırsam zaten ona bir şey ödemeyeceğim. Eğer kaybedersem, anlaşmamıza göre ilk davayı kaybettiğim için ona yine bir şey ödemeyeceğim.”
Hakim işin içinden çıkamamış, bakalım siz çıkabilecek misiniz?
***
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu.
Futbolcu yakalanmıştı ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:
“Sayın jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra sizler de inanacaksınız.
Neden mi?
Bakın, şimdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek.
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10…”
***
Bütün jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri. Avukat bir savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini
yaptı:
“Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız. İşte kararı buna göre vermenizi talep ediyorum” dedi.
Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı.
Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı:
“10'a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız. Neden böyle bir karara imza attınız?”
“Doğru” dedi jüri başkanı; “Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu...”
***
Kıssadan hisse:
Bir: İki avukatın arasına girmeyeceksin.
Ne yapacakları belli olmaz.
İki: En iyi analist herkes bir noktaya bakarken, o noktaya yönelen bakışları izleyendir.