Başlığa bakıp da, “iklimi düşünecek halimiz mi var” diyebilirsiniz. Haklısınız da… Ülkenin çevreye gelene kadar bin tane sorunu var. Dünya’nın kalanına baksan; ayrı bir kaos. 21. Yüzyılın ilk çeyreği bitmeden yeni bir Dünya Savaşı çıkar mı, diye dertlenmeye başladık bile!

 Dertler büyük ve çok olsa da; gezegenin geleceği açısından hayati önem taşıyan iklim değişikliğini göz ardı edemeyiz.

İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın frenlenmesi için birçok ülke farklı düzenlemeleri hayata geçiriyor. Ancak Paris İklim Sözleşmesi’nin öngördüğü hedeflerden hala çok uzağız.

*

Geçtiğimiz hafta TBMM Çevre Komisyonu’na gelen İklim Kanunu teklifi maalesef basında yeterince ses getirmedi.

İklim değişikliği kanunu teklifi, toplumu ilgilendiren birçok teklif gibi yine sivil toplumun katılımı olmadan hazırlandı.

Teklife göre; çevreye en büyük zararı veren ve iklim değişikliğinin baş sorumlusu olarak gösterilen kömür, gaz ve petrol kullanımı devam edecek. Sera gazı azaltımı için net bir yol haritası belirlenmemiş. Şeffaflık ve denetim konularında eksiklikler göze çarpıyor. Karbon Vergisi denilen yeni düzenlemenin halka yansımalarının nasıl olacağı net değil. Ve görünüşe göre bu kanun daha çok şirketlerin işine yarayacak!

İklim Kanunu adı üzerinde iklim krizine karşı güçlü ve somut düzenlemeler içermeli.

Şu soruların cevabı önemli:

Biz gerçekten “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi”ne ulaşmak istiyor muyuz?

Fosil yakıt kullanımına devam ederek iklim değişikliğinin önüne geçebilmemiz mümkün mü?

Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemlerin korunmasına öncelik verilmeyen bir İklim Kanunu tam olarak neye hizmet eder?

*

Çevreci STK’ların kritik yasa tasarısına yönelttikleri eleştirilerine kulak vermemiz lazım.

Ne diyor STK’lar:

  • İklim Kanunu ticari çıkarları gözetiyor, doğayı korumaktan uzak.

  • Kanun teklifinde yer alan ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) mevcut haliyle emisyon azaltımına hizmet etmiyor.

  • Elde edilen gelirler toplum yararına değil, şirketlere kaynak olarak aktarılıyor.

  • İklim Kanunu teklifi yeniden düzenlenmeli, bu şekilde oylamaya sunulmamalı.

  • Sivil toplum sürece dahil edilmeli, denetim mekanizmaları güçlendirilmeli.

Acaba bu sese kulak veren çıkar mı?

****************************************************************************

Whatsapp Image 2025 03 10 At 11.27.54 (1)

KISA HABER

Milas’ta endişe verici

flamingo ölümleri

Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Bargilya Tuzlası Sulak Alanı’nda yaşayan flamingolar avcılık kaynaklı atıklar nedeniyle yaşamını kaybediyor. Doğa Derneği’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Her yıl binlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Bargilya Tuzlası Sulak Alanı’nda son yıllarda ekosisteme zarar veren uygulamalar artarken denetimler yetersiz kalıyor. Flamingoların ayaklarına dolanan misina, ağ ve diğer avcılık ekipmanları sonucunda ölümler meydana geliyor. Bu ölümlerin önüne geçmek için Bargilya Tuzlası Sulak Alanı’nın koruma statüleri artırılmalı; sulak alanlardaki kuş popülasyonlarını tehdit eden unsurlar önlenmeli ve düzenli denetimler gerçekleştirilmeli; terk edilmiş balıkçılık ekipmanlarını sulak alanlara bırakmanın cezai yaptırımları artırılmalı; biyoçeşitliliğin yüksek olduğu alanlarda insan faaliyetleri durdurulmalı, diğer alanlarda ise sınırlandırılmalı.”

*******************************************************************************

Whatsapp Image 2025 03 10 At 11.27.54

DÜNYADAN BİHABER

Ankara’da valilik kararına tepki yağmuru

Ankara Valiliği İl Hayvanları Koruma Kurulu sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili yeni kararlar aldı. Kamuoyuyla da paylaşılan kararlara göre; sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanlar en hızlı şekilde bakımevlerine götürülecek. Sahipsiz köpeklerin rehabilitasyon işlemleri tamamlanmış dahi olsa, bakımevi dışında bir alana bırakıldığının tespiti halinde 71 bin 695 lira ceza kesilecek. Kişilerin bakımevlerinden sahiplenebileceği hayvan sayısı dairelerde 1 kedi ve 1 köpek, müstakil konutlarda en çok 2 kedi ve 2 köpek olabilecek.

Alınan kararlara sosyal medyadan tepki yağdı. Hayvanseverler petshop veya üretim tesislerinden satın alınacak hayvanlara sınır getirilmezken, bakımevinden kurtarılmak istenen köpek ve kedi sayısının sınırlanmasına isyan etti.

 HaykonFed konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından şu açıklamayı paylaştı: “Ankara Valiliği İl Hayvanları Koruma Kurulu Kararında ötanazi ile öldürme, Avrupa birliği sözleşmesi ile öldürme ve evde hayvan sahiplenme sayısına 1 kedi ve 1 köpek olarak sınırlama getirildi. İki STK Temsilcisi, Ankara 1 Nolu ve 2 Nolu Baroların Temsilcileri ve Ankara Veteriner Hekimler Odası Temsilcisi ile katılmış olduğumuz İl Hayvanları Koruma Kurulunda alınan bu kararın kabul edilemeyeceğini, çözümün kısırlaştırma olduğu noktasında açıklamalarımızı yaptık ve oy çokluğu ile alınan karara şerh koyduk. Kararın iptali için Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi hukukçularımızla birlikte yargıya başvuruyoruz.”

********************************************************************************

Whatsapp Image 2025 03 10 At 11.27.54 (2)

BİZİM GEZEGEN

İklim değişikliği mevsim alerjilerini kötüleştirdi

ABD merkezli iklim bilimi kuruluşu tarafından yürütülen yeni bir çalışmaya göre iklim değişikliği, alerji sezonunun erken başlamasına, daha uzun sürmesine ve semptomların çok daha ağır geçmesine yol açıyor.

ABD Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerini kullanan iklim araştırma grubu, 1970'ten 2024'e kadar 198 şehirde yaşanan don zaman diliminin kısaldığını tespit etti. Donma noktasının üzerindeki hava koşullarının uzun süre devam etmesi bitkilere büyümeleri için daha fazla zaman veriyor ve bu da daha fazla alerjiye neden olan polenle sonuçlanıyor. Allergy, Asthma & Immunology Research'te yapılan bir araştırma daha yüksek karbon emisyon seviyelerinin de bitkilerde polen üretimini artırabileceğini buldu. Çalışmalara göre, iklim değişikliği sadece alerji mevsiminin uzunluğunu artırmakla kalmıyor, aynı zamanda semptomları da yoğunlaştırıyor.

Yüzyılın sonuna kadar polen üretiminde %200'e kadar bir artış yaşanılabileceği öngörülüyor.

*********************************************************************************

Whatsapp Image 2025 03 10 At 11.27.54 (3)

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

"Bir kedinin mırlaması ve bir yavru köpeğin ıslak burnu, günümü keyifli kılan şeylerden ikisidir."

- Anthony T.Hincks/Yazar