2025’in Nisan veya Mayıs aylarından önce, İmamoğlu CHP tarafından Cumhurbaşkanı Adayı olarak ilan edilmelidir. Böylesine güçlü bir umut hareketi yaratmak sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin de önünü açabilecektir.

İşçi sınıfıyla dalga geçen, emekliye daha da kötüsünü yapacağı belli olan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı CHP, ancak bu yolla umut ve heyecan yaratacak ve gündem belirleme üstünlüğünü ele geçirecektir.

İmamoğlu’nun “Cumhurbaşkanı Adayı” olarak kürsülere çıkmaya başlaması, bütün Türkiye’de yankılanmaya başlayınca erken seçim de kaçınılmaz olacaktır.

KILIÇDAROĞLU’NUN ERDOĞAN’A BÜYÜK DESTEĞİ

 Bir zamanlar umut bağladığımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Tayyip Erdoğan’a hazırladığı ortam ile Türkiye’yi bugünlere getirişini hatırlayalım;

1-  İki Cumhurbaşkanlığı seçiminde bizlere, önce Ekmeleddin faciasını sonra da Muharrem İnce felaketini yaşattı. Oysa her iki seçimde de kazanabilecek kişi olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e “Hocam, adayım sensin!” demiş, ama sözünde durmamıştı.

2-  Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise en büyük yanlışını yaptı: Seçimi kazanması neredeyse kesin olan Ekrem İmamoğlu yerine kendisi aday olunca, Türkiye’nin beş yılını daha Cumhuriyet karşıtlarına armağan etti.

3-  Bununla da kalmadı Kılıçdaroğlu. Milletvekili listesini kendi kafasına göre yazarak 39 merkez sağ milletvekilini CHP üzerinden TBMM’ye soktu. Bunların en az otuzunun, Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan armağan paketi olduğunu söylerken insanın içi sızlıyor! Daha otoriter bir yönetim için Anayasa’yı değiştirmek isteyen Erdoğan, herhalde hayatı boyunca Kılıçdaroğlu’nun iyiliklerini unutmayacaktır.

PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜ BIRAKMAMALI

İmamoğlu’nun, benim yapacağım güzellemeye ihtiyacı olmadığını biliyorum. CHP içinde çok değerli bir başka adayın Mansur Yavaş olduğunu da biliyorum. Ancak İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak ilanıyla halkın umut ve heyecanı en yüksek boyuta çıkabilecek, İstanbul’u yönetmedeki başarısı kadar partiler üstü kişiliğiyle de herkesin oyunu alabilecektir.

Herkesin aklında, AKP’nin kurduğu “yasaklı” komplosunun olduğunu biliyorum. Ancak tam tersine, İmamoğlu’nun asıl dokunulmazlığı Cumhurbaşkanı adayı ilan edildiğinde başlayacak, o andan sonra hiç kimse kılına dokunamayacaktır. Anadolu’nun kucakladığı İmamoğlu’nu böylesi bir oyunla yasaklı hale getirmek, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil kimsenin göze alabileceği bir şey değildir. Yapılacak tehditler, halkın ona daha çok sahip çıkmasını sağlayacaktır.