Uçmak insanoğlunun geçmişten bugüne en büyük hayallerinden biri olmuştur. Henry David Thoreau’nun dediği gibi “kuşlar özgürdür çünkü gökyüzünü hedef alırlar.” İnsanoğlu da gökyüzünden ve kuşlardan ilham almış olacaklar ki uçmak ve gökyüzüne varmak için çabalamışlardır. Bugün bizim için uçmak ne kadar basit olsa da geçmişteki insanların hayallerinin ötesinde bir şeydi.

1630’lu yıllarda Ahmed Çelebi  uçtuğunda bir kese altınla ödüllendirilip Cezayir’e sürgünle cezalandırılmıştı. Yine aynı yıllarda Hasan Çelebi de sırtına yüklediği fişekleri ateşlemiş ve belli bir yüksekliğe vardığında fişekler sönünce taktığı kanatları kullanarak denize iniş gerçekleştirmişti. Sultan 4. Murat Hasan Çelebiyi de Sipahi Ocağı’na aldırmıştı. Bundandır ki Osmanlı Devleti’nde sonraki yıllarda hiç kimse bir daha uçuş demenesi yapmamıştı. Hasan Çelebi’nin ilk uçuşu gerçekleştirmesine rağmen havacılık tarihinin Osmanlılarla başladığı bilgisi günümüzde bile havacılık tarihinde yazmamaktadır. İsmail Cevheri’den etkilenen Leonardo da Vinci uçmakla ilgili resimler çizmişti ve havacılık tarihinde bu çizimler değerli bulundu.

Wilbur Wright ve kardeşi Orville Wright motorlu uçağı uçurmayı başarmıştı ve Amerika’nın ilk uçuşu olarak kabul edilmişti. Her şey kuşların nasıl uçtuğunu merak edip araştırmalarıyla başladı. Paris’te Alphonso Penaud, dengeli bir model uçağı on bir saniye hava tutup 40 metre uçurmayı başarmıştı. 1891 yılında buhar gücüyle çalışan bir uçak bin altı metre yol almayı başardı. Alman mucit Gustay Weiskopf  ilk pervaneli uçakla her defasında kendi rekorunu kırmayı başardı. Wright kardeşler  1903’te ilk uçuşlarını yapmayı başardılar. Bu uçuş rakip ülkelerden daha ileri gitmek için gizli tutuldu ancak en sonunda açığa çıktı. 1908 Yılında Glenn  H. Curtis ABD’de resmi bir uçuş gerçekleştirip bir numaralı pilot lisansının sahibi oldu. Wreight kardeşler de dört ve beş numaralı pilot lisansının sahibi oldu.

Wright kardeşlerin başarısından sonra havacılık alanında hızlı bir gelişme yaşanmıştır. Uçaklar giderek daha büyük,  daha hızlı ve daha güvenli hale gelmiştir. Havacılık, inanların dünyayı keşfetme biçimini kökten değiştirmiş, ulaşımı kolaylaştırmış ve ekonomik büyümeye katkı sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan milletler, yarınlarından asla emin olamazlar.”