Şu haberi okuyunca bir anımı sizlerle paylaşmak istedim.

“Görevi boyunca terör örgütü PKK'ye yılda 376 milyon dolar para gönderen ve her platformda YPG ile poz veren eski İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde itiraf etti: "PKK İsveç'ten fonlanıyor. Türkiye haklı. NATO üyeliğimize neden karşı çıktıklarını anlıyorum”.

Play Vi

İsveç Dışişleri Bakanı Ana Lindh (Ann Linde farklı) 2001 yılında Türkiye’yi ziyaretine Diyarbakır’dan başlamak isteyince, Başbakan Ecevit buna karşı çıkmış ve;
“Sayın Bakan önce Ankara’ya gelerek Dışişleri Bakanlığını ve Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu’nu ziyaret etsin. Ardından istediği yere gidebilir!” diye mesaj göndermişti. 
O da zorunlu olarak bu yolu izlemiş, Dış ilişkiler Komisyonunu ziyaret için Başkan Kamran İnan’dan randevu almıştı.
Komisyon odasında karşıladığımız Ana Lindh ile Kamran İnan arasında çok ilginç diyalog geçmişti. İşte bu diyalogdan bazı bölümler:
“…Neden önce Diyarbakır’a gitmek istediğinizi anlamış değilim. Çünkü aynı kültürel zenginliği başka illerimizde de görebilirdiniz!”
“Sayın Başkan, …kültürel zenginlikler elbette önemli ama bize göre kültürel farklılıklar daha önemli!”
Kamran İnan sinirlendiğini belli etmeden;
“…sizi iyi tanıyoruz, Sayın Bakan!” dedi. “Siz, sadece kültürel farklılıklarla değil ülkemizin dengeleriyle de ilgileniyorsunuz!” 
Ana Lindh, bu sözler üzerine yaptığı konuşmada ülkemizi dolaylı olarak yerden yere vurarak, insan haklarından, demokrasiden, özgürlüklerden söz etti.
Kamran İnan, mimiklerini çok iyi kontrol edebilen bir diplomattı. Sinirlendiğinde sesinin davudi tonu biraz daha belirgin olurdu, o kadar! Ana Lindh’e;
“Sayın Bakan… siz buraya bize ders vermeye mi yoksa nezaket ziyareti yapmaya mı geldiniz?” diyerek tepkisini gösterdi. Sonra da konuşmasına bir nutuk havası verdi:
“…ülkemize karşı can sıkıcı şeyler söylemenizden çok da mutlu olduğumuzu söyleyemem… Şu bir gerçek, ne biz sizin psikolojinizi anlayabiliyoruz, ne de siz bizim ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntıları… İnsanların en büyük sorunu birbirini anlamamaktır. Bizim ülkemizi anlayabilmeniz için size, hayali olmasına rağmen düşünsel olarak işe yarayabilecek bir öneride bulunmak istiyorum!”
Sadece İsveçliler değil biz de Kamran İnan’ın yüzüne bakarak ne diyeceğini merak ediyorduk!
“Önerim şu Sayın Bakan; Bir an için ülkeniz olan İsveç’in, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyaya taşındığını düşününüz! Batınızda dostluk kurabileceğiniz Yunanistan da var elbette. Ama, bir yanınızda İran’ın, bir diğer yanınızda ise ülkenizi bölmeye çalışan örgüte kucağını açan Irak ile Suriye’nin bulunduğunu düşünün, ne yaparsınız?”
“Söyledikleriniz bir hayalden öteye geçecek şeyler değil, Sayın Başkan!” dedi Bakan Lindh.
Kamran İnan soğuk bir gülümseme ile sesini yükseltti:
“Sorun da burada, Sayın Bakan! Sizin ‘hayal’ olarak değerlendirdiğiniz bu durumu biz her gün yaşıyoruz!”
Görüşme gergin başladı ve gergin sürdü. Vedalaşırken, hiç beklemediğimiz şekilde Ana Lindh’in yüzü gülüyordu. Kamran İnan’a;
“Sayın Başkan,” dedi. “İsveç Parlamentosunda bir konferans verebilir misiniz?”
Kamran İnan keyiflenmişti:
“İsterseniz orada İsveç dilinde konuşabilirim!” diyerek Ana Lindh’i şaşırttı.
İsveç değişmez! Amerika, onun NATO’ya girmesini isteyecek de Tayyip Erdoğan direnecek öyle mi?