Önceki yazımda, İzmir’in kültürel değerlerini satırlarına, dizelerine yansıtan yazar ve şairlerden söz etmiştim. Bu hafta da İzmir’i yazanlarla devam etmek istiyorum.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları’ndan çıkan Tarık Dursun K.’nın ‘Ben Unutmadan’ adlı kitabında yer alan anılar demetinde çok sevdiği İzmir’in Kemeraltı semtini, esnafını, sinemalarını anlatan yazar, ‘Ben İzmirliyim. İzmirli ve Bostanlı’dan sonra İkiçeşmelikli’ dedikten sonra, ilk gençlik yıllarını geçirdiği İkiçeşmelik’i anlatır: “Komşularımız genellikle Yahudi ailelerdi. İzmir yerlilerinin pek sevdikleri ‘Sakız evi’ diye anılan iki katlı, yazın serin, kışın sıcak evler yerine, Yahudi komşularımız ‘aile evleri’nde oturmayı yeğlerlerdi. Sinemalara gelince, İkiçeşmelik’e yakın üç sinema, üç ayrı türde filmlerin oynatıldığı sinemalardı. Asri Sinema, Tan Sineması ve Lale Sineması dedikten sonra bu sinemaları ve müşterilerini anlatmaya koyulur.
Söke’de doğup İzmir’de hayata gözlerini kapayan değerli yazar Samim Kocagöz, ‘İzmir’in İçinde’ romanında 1959 Sonbaharından 27 Mayıs 1960’a uzanan bir zaman diliminde İzmir’i anlatır. Kentin yeni burjuvalarını, ihtilali gerçekleştiren subayları, bürokratları, sosyalist aydınları… Menemen doğumlu Atilla İlhan bir söyleşisinde, “İlk kez ben; İzmir’de bir liman şehrini, bir büyükşehir havasını saptayıp, şiire aktarmaya çalışıyorum” diyordu. ‘Ben Sana Mecburum’, Kimi Sevsem Sensin’, ‘Sisler Bulvarı’ ve ‘Yasak Sevişmek’ kitaplarında İzmir’in Karşıyaka’sını, Basmane’sini, Göl Gazinosu’nu büyük bir tutkuyla anlatır. İzmirli bir başka yazar, Hidayet Karakuş, ‘Şeytanminareleri’ romanında Kemeraltı’nın sokaklarını, kahvelerini öyle güzel anlatır ki, hemen çıkıp Kemeraltı’nda bir kahve içme isteği uyandırır insanda… Salah Birsel’den Şükran Kurdakul’a nice İzmir aşığının dolaştığı sokaklardan geçerek…
***
Ne diyordu Necati Cumalı: “Aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır/ Ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim/ Bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır/ Seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim/ Aşkların tarihi bir şehrin tarihidir diyorum/ Gün gelir aşklarıyla anılır şehirler anılırsa/ Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa/ İzmir için ne yazarsam sana adıyorum.”
İzmir’in gazeteci-şairlerinden Oğuz Tümbaş’ın ‘Şiir Yolcusu Kalmasın’ adlı kitabında İzmirli ya da yolu İzmir’den geçen şairleri tanıtan yazılarından daha ayrıntılı bilgiler edinebilir okurlar. İzmir basının çalışkan emekçisi, sanat etkinliklerinin yorulmaz takipçisi Erkan Sevinç, ‘70 Hayat’ adlı kitabında İzmir’in farklı mesleklerden ünlü isimlerine yer vermiştir. Kitapta İzmirli sanatçılar ağırlıkta, ama sanat dostu iş adamlarını da unutmamış Sevinç. İş adamlarından söz açılmışken, Hüseyin Cengiz’in ‘İzmir’de Son Gemi’sini okurlarıma önermek isterim. Mübadelenin açtığı yaraları etkileyici ve yalın bir dille anlatıyor Cengiz. Kültürlerarası dostluğun ve sevginin değerini vurgulayan bu kitap tam da hamasetin prim yaptığı şu günlerde ilaç yerine geçebilir.
***
Gazeteci-eleştirmen dostum Yunus Bekir Yurdakul’un iki ciltlik ‘Ölmeden İyi İnsanlar-Bilim, Sanat, Yazın İnsanlarından Güldüşün Anıları’nda yer verdiği sanatçılar arasında Ahmet Büke, Ahmet Günbaş, Aydın Şimşek, Bedri Karayağmurlar, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bilsen Başarır, Cem Seyhun Ünbay, Dinçer Sezgin, Eray Özbek, Erdoğan Aytekin, Fergun Özelli, Gürol Tombul, Halim Yazıcı, Hamit Demir, Hidayet Sayın, Hüseyin Yurttaş, İlker Kılıçer, İsmail Mert Başat, Kemal Anadol, Mavisel Yener, Melih Ergen, Metin Altıok, Murat Tuncay, Muzaffer İzgü, Neyzen Tevfik, Özdemir Nutku, Şadan Gökovalı, Şair Eşref, Tuğrul Keskin, Veysel Çolak, Yılmaz Karakoyunlu, Yücelay Sal adlarına rastlayabilir, İzmir’in bir sanatçı beşiği olarak ne kadar zengin, Yunus Bekir Yurdakul’un ne kadar çalışkan olduğuna tanıklık edebilirsiniz.
***
Bitirirken, İzmirli aydın dostların iki yeni ürününden söz etmek istiyorum. Gazetemiz yazarlarından Atilla Köprülüoğlu’nun ‘Süveyda’ kitabının Genel Yayın Yönetmeni İzmir’in usta gazetecilerinden, fotoğraf sanatçısı Esat Erçetingöz; isim babası şair dostumuz Ünal Ersözlü. Metin Altıok’un bir şiirindeki ‘Süveyda’ dizesinden esinlenmiş Ersözlü. Köprülüoğlu’nun portreler içeren yazılarından oluşan kitabını henüz edinemedim. Yakın kitabevine uğrayıp alacağım ilk fırsatta… Milli Kütüphane Derneği Başkanı Ulvi Puğ’un kitabı ‘İncir, Çuval ve Sen’i imza gününde ele geçirme şansım oldu. Puğ, sosyal medyada paylaştığı güncel siyaset üstüne yazılarını ve fıkralarını bir arada sunarak, bu yazıların farklı bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlıyor. Duyurması bizden, okuması sizden…