İzmir’imizin gündemi Şato Restoran oldu…

Eski başkan Aziz Bey'in adeta intikam aldığı birkaç yer var.

Hiç görmedi, yok saydı…

“Ne olursa olsun” dedi kenara attı.

Bunlardan biri Şato Restoran…

Hani Soyer Başkan, “Dur ben burada yaşayayım” demese, İzmirlinin hafızasından çıkmış bir mekan…

Buraya en çok eski başkanlardan Yüksel Çakmur değer verirdi.

Tabi üzerinden 25-30 yıl geçti.

Bırak son halini, yerini bile unuttuk desek yeri var.

Peki nedir tartışılan?

“Soyer burada yaşasın mı? Yaşamasın mı?”

Ne kadar gereksiz, ne kadar patinaj çeken bir tartışma.

İzmir’in sorunu bitti, derdi bitti, varsa yoksa; “Başkan nerede yaşasın?”

Bazen konu başlığı ne olursa olsun, konunun rüzgarıyla gelen sonuçlara bakmak lazım.

İzmir’in böyle bir tartışmaya ihtiyacı var mıydı?

Zaten “Saray” kavramına kökten tepkili İzmirliyi ayaklandırmanın ne manası vardı?

Aslına bakarsanız “Kenarda duran bir yapı” diyerek tepkileri örtmeye çalışmak da hoş değil.

Kenarda itilmiş gibi durmasının sebebi Aziz Bey'in burayı sevmemesi idi.

Tunç Soyer, İzmirli tarafından, mütevaziliği ile sevildi.

Birey olarak kendi haklarımı kullanarak onaylamasam da, miting kamyonunun üzerinde, halktan biri gibi, işçi, köylü gibi; Cav Bella’yı yumruğunu sıkarak, hoplayıp zıplayarak söyledi.

Bunu, bu tip siyasetçiye aç kalmış İzmirli candan kabul etti.

Hele bisiklet mevzusu, O’nu kibirsiz, halktan, sıradan, özlenen başkan durumuna taşıdı.

Son virajda “Şato’ya geçeyim” denmesi, bir kısım CHPli’de bile hayal kırıklığı yarattı.

“Devrimci Tunç”, “ Şato’da Soyer” tartışması çıktı.

Bir kısım Tunçseverler sorgusuz, “Aşkla” bu durumu savundu.

Bir kısım Soyer karşıtları, başkanı erken yıpratan ağır söylemlerde bulundu.

Hoş 2010 yılında burası için “Konuk evi” kararı çıkarmış Aziz Bey…

Bana göre, bir hata da başka bir hatanın üzerine kurulmamalı…

….

Tunç Soyer’in en güzel yerde yaşamaya hakkı vardır.

Çünkü bu kentin Belediye Başkanı’dır.

Kavga tamamen “Şato” kavramının üzerimizde bıraktığı negatif etkidendir.

Bu gereksiz tartışma şemsiyesinin altında, derin Soyer muhalifleri Ve bildiğimiz AKP muhalefeti sağlam beslenmişlerdir.

Gereksiz bir kredi kaybı olmuştur.

Hem CHP'li olup, hem Tunç Soyer’e oy verenlerin bir bölümü de hayal kırıklığı yaşamaktadırlar.

Mesele, Tunç Soyer’in nerede yaşayacağından çok, birçok İzmirli'nin “Hayal kırıklığı”ndan korkmasıdır.

Çünkü hatırı sayılır kalabalıktaki İzmirli, “Devrimci Tunç”u sevmiştir.

“Bizden Tunç”u sevmiştir.

“Sıradan adam”ı sevmiştir.

Tepkisi ve tedirginliği de bundandır.

Bana sorarsanız, naçizane ben de 'Devrimci Tunç'u isterim.

Tut denize nazır Güzelyalı’da, Karataş’ta daireni, bisiklete mi binersin, yürüyerek mi gidersin, sen bilirsin.

Hatta bir değil iki tane tut, dubleks yap…

İzmir’in başkanına yakışır…

Ama, 'Şato', 'Saray', 'Konak' gibi şeyler, pek diline oturmaz solcunun…

'Başkan Soyer'i 'Şato’da Soyer' yapar…

Gel sen “Devrimci Tunç” ol başkan…

Ömrün uzasın…

***

Tuncay Özkan ve İzmir

Bugün İzmir’in siyasi perspektifini çizen adam Tuncay Özkan’dır.

2015'deki tarihi İzmir İl Kongresi’nde Aziz Kocaoğlu’nu açık hedef haline getirmişti.

Bu büyük kavga bugünkü perspektifi ortaya koydu.

Aziz bey ve kadroları yüzde 70 oranında eridi.

Şimdi yeniden yapılanma süreci başladı.

İzmir kurultayında Tuncay Özkan, kendine omuz veren kadroları destekleyecek.

Daha doğrusu yeniden kuracak.

Belediye Başkanları’nı toplama sebebi de altyapı yoklaması…

Şimdi delege hesapları ve yeni il yönetimi hesapları başlayacak…

Büyük bir tezahürle İl başkanlığı için Rıfat Nalbantoğlu ismi öne çıkacaktır.

Bugüne kadar sunulmuş bir çok teklife negatif bakan ve reddeden,

Siyasetini mevkisiz, koltuksuz yapıp başarılı olan Nalbantoğlu, bu teklife ne der?

Henüz belirsiz…

Başkan Soyer, Tuncay Özkan, Mustafa Özuslu’nun başı çektiği,

Parti içi iktidarın, doğru adayı Rıfat Nalbantoğlu olacaktır…

***

İstihdam

İşsizlik en büyük sorun…

Evet doğru…

Çözüm?

İş insanlarına fırça atmak…

Olmadı mı?

Ver parayı patronun cebine, adı da teşvik olsun…

Ne işe yarayacak?

Hiç…

Böyle şey olabilir mi?

Baştan sona vizyonsuzluk…

20-25 yıl sonra, fabrikalarda işçi mi kalacak?

Hepsi robot olacak, robot teknolojileri zaten dünyayı istila edecek…

Eğitimsiz, çağın vizyonunu ıskalamış insanın,

Değerli emeği beş para etmeyecek…

Baştan sona ahmakça baştan sona tutarsız…

***

İmamoğlu kime konuk olsa, sürklase ediyor.

CNN’de programın erken bitirilmesi, Ahmet Hakan’ın güdümlü soruları, hele sonrasında sosyal medyada 'İdam'ı, ortada durmaya çalışan Ahmet Hakan’ı öz ayarlarına döndürdü.

İmamoğlu’nu köşesinde yerden yere vuran Hakan, eski, bilindik ağzını kullanmaya başladı…

Ne demiş büyüklerimiz?

“Şapı kaynatmakla olur mu şeker?

Cinsini sevdiğim cinsine çeker”

Deli Ziya, “Dostun mu kalmadı? Cebine bak. Paran bitmiştir…”