''Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır.''

'Kalpaksız Kuvayı Milliye'ci ,tam bağımsız Türkiye savunucusu, Atatürkçü, antiemperyalist ,yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların amansız düşmanı yiğit gazeteci Uğur Mumcu 1993 yılılında alçakların talimatıyla kahpece öldürülmeden önce bir toplantıda yaptığı konuşmada böyle diyordu. Mumcu 1979 'da da 'İrtica' başlıklı yazısında da bu görüşünü şu cümlelerle ifade ediyordu ;

''İrtica başlı başına bir sömürü kaynağiıdır. Ekonomik sömürünün siyasi amaçlarla perdelenmesi çoğu kez din sömürüsü ile ortaya çıkar. Dinsel sömürünün ardında siyasi çarklar döndürülüyor.(...) Yüzyıllarca süren bir sömürüdür bu.''

Ve bir yazısında o günlerde de çok sorulan bir soruya şu yanıtı veriyor.;

''Türkiye bugün ayakta duruyorsa , Atatürk döneminde atılan temellerin sağlamlığı nedeniyle duruyor.''

Aradan yarım yüzyıla yakın bir zaman geçti. O temellere saldırı durmaksızın devam etmekte. Bakın o yıllarda Cumhuriyet Gazetesinde yazdıklarına ve bugün yaşadıklarımıza;

''Adam namussuzdur. Elindeki her olanağı kullanarak devleti soyar, kendisi ve yakınlarını zengin eder. Sonra da gözünün içine baka baka konuşur; Manevi değerlere bağlıyız... Adam ahlaksızdır. Her gün ayaküstünde yalan söyler.Dün övdüklerine bugün söver ,dün ana-avrat sövgüler yağdırdığı insanlara salya-sümük övgüler düzer...Sonra başlar aynı sözü gevelemeye; Manevi değerlere bağlıyız ''

Bu iğrenç tipler 50 yıl önce de vardı, şimdilerde de varlıklarını özellikle medya ve siyaset sahnesinde sürdürmekte. Bunlar için de şöyle yazmış yiğit gazeteci;

''Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar; Güç merkezi değişince döner, fırıldak olurlar.'

İzleyin gündemi; her gün onlarcasına tanık olacaksınız fırıldakların.

Alçak saldırını üzerinden kolskoca 32 yıl geçti.Cinayet perdesi hala tam olarak aralanamadı.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı tarafından çıkarılan 'İçimden Geçen Zaman ' adlı kitapta Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu'nun katledilmesinin ardından yaşadıklarını anlatırken dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'la görüşmesini şöyle kayda geçmişti ;

'Güldal Mumcu; Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki.

Mehmet ağar; Evet Güldal bir duvar örülüyor.

G.M.; O zaman bir tuğla çekin, duvar yıkılsın.

M.A.; Çekemem.

G.M. ; Tuğlayı çekin, kenara çekilin.

M.A ; Yapamam. Onu da yapamam

G.M ; Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki.

M.A ; Kusura bakma Güldal yapamam... ''

Daha sonra Ağar'ın reddettiği o konuşmadaki tuğla hala çekilemedi.Mumcu Atatürkçü, laik, yurtsever bir devrimci olmasaydı, emperyalizmin kirli yüzünü gözler önüne sermeseydi, terör örgütlerinin yuvasına çomak sokmasaydı şimdi aramızda olacaktı. Ama o gerçekleri haykırmaktan, halka hep doğruları söylemekten hiç vazgeçmedi.

Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.

                                                  X X X

Değerli okurlar, bir operasyonum dolayısıyla yazılarıma bir süre ara vereceğim. Anlayışınız için teşekkür ederim.