Yeni bir Atatürkçü partimiz oldu: AKP. Hayırlı olsun. Genel Başkanları açıklama yaptı geçtiğimiz günlerde; "Birileri çıkmış biz Atatürk'e 'Atatürk' dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. Adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir? Ruhu faşist, söylemi Marksist çevrelerin tekeline mi bırakacağız? Hayır asla Atatürk'ü kimsenin tekeline bırakmayın. Bu ülkede Atatürkçü olmayan bir tek kişinin dahi Atatürk'ün gerçek değerini farkederek, Atatürkçü olması bizi sonsuz mutlu eder..."
Ama bir dakika...
Önce kanıtlayacaksınız. 10 Kasım'da aniden otobüslerle partilileri Anıtkabir'e götürmeniz yetmez. Yalaka medyanızın koro halinde Atatürk'e övgüleri yetmez. AKP logolu Atatürk posterleri astırmanız yetmez. Atatürk'e, ilkelerine, devrimlerine, Cumhuriyet'e, laikliğe, kadın-erkek eşitliğine, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına dayanan demokrasiye, 'Yurtta sulh,cihanda sulh' ilkesine sahip çıkmanız gerekiyor.
Güç sizde, iktidar sizde, haydi gösterin Atatürkçülüğünuzü...
Dakika bir gol bir. Her konuşmasında Atatürk'ten saklanan, Atatürk ilkelerini sürekli inkar eden, laikliğe karşı olduğunu her fırsatta dile getiren dindar anayasadan yana tavır alan bir adamı Meclis Başkanlığı'na aday gösterdiniz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Nasıl Atatürkçü olacaksınız?
Geçiniz efendim geçiniz. Milli Eğitim müfredatında Atatürk'le ilgili bölümleri kuşa çevirdiniz. Nutuk'u müfredata yerleştirsenize. Andımız'ı tekrar koysanıza. İmam-Hatipli eğitimi zorunlu eğitim formundan çıkarsanıza. Atatürk'e hakaretten hapis yiyen sahtekarı Saray'da ağırlayacaksınız. Bu ülkenin kurtarıcısına sabah-akşam küfür eden meczup fesliyi Saray'a davet edip izzeti ikramda bulunacaksınız. Sonra da Atatürkçüyüm diyeceksiniz. Yok öyle yağma.
Hesap açık, hesap ortada. Anketler AKP'de yüzde 41'i gösteriyor. Rota 16 Nisan akşamından bu yana 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri. AKP'nin çekirdeğinde yer alan islamci-muhafazakar kesimin Atatürk ve Cumhuriyet ile sorunu olduğu izlenimi artık toplumda ciddi tepki toplamaya başladı. Ulusal günlerde Anıtkabir'e akın eden kalabalıklar, Atatürk'e sahiplenme ve saygının artışı yeniden doğuşun bir habercisi. Biz değil yandaş yazar Abdulkadir Selvi söylüyor;
"Erdoğan yükselen dalgayı gördü. Atatürk'ü ön plana çıkarma gereği duydu. AK Parti hiç bu kadar Atatürkçü olmamıştı. Ey yüzde 50 artı 1, nelere kadirmişsin."
Aslında Erdoğan'ın gerçek Atatürkçüleri ikna etmek gibi bir derdi yok. Onların yemeyeceğini çok iyi biliyor. Ama bu politikanın alıcısı da var. Son dönemlerdeki özeleştiriler, Atatürk'e yanaşma politikaları partiden uzaklaşma noktasındaki kadınları ve gençleri partide tutabilmek amaçlı. Korkunun ecele faydası olur mu? Bilemiyoruz.
Ancak benim görüşüm Ekmeleddin'in Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'ye ne kadar faydası olduysa, Bekaroğlu seçimlerde CHP 'ye sağdan ne kadar oy getirdiyse, Atatürkçülük de seçimlerde AKP'ye o kadar ek oy sağlar...