4. Murat sadrazamıyla birlikte tebdil-i kıyafet gezerken,

Dericinin dükkanı önünde durur.

Dükkan kötü durumda,

Dericinin hali ise içler acısıdır.

*

Padişah, “Selamın Aleyküm derici” der.

Derici gelenlere göz atar ve toparlanır:

“Aleyküm Selam Ya Cihan-ı Serdar” der.

Padişah, “Yazı kışa hiç katmadın mı?” diye sorar.

Derici, “Kattım ama tutturamadım” der.

Padişah, “Geceleri hiç çalışmadın mı?” diye sorar.

Derici, “Çalıştım ama el aldı” der.

Padişah, “Sana bir kaz göndersem yolar mısın?” der.

Derici, “Yolarım, hem de hiç bağırtmadan...” der.

*

Padişah saraya döner.

Sadrazam dayanamaz,

“Haşmetlim derici ile konuştunuz.

Ancak ben hiçbir şey anlamadım” der.

Padişah kızar,

“Derhal o dericinin yanına gideceksin,

Sorup soruşturacaksın,

Ne konuştuğumuzu anlayacaksın.

Yoksa kelleni vurdururum” der.

*

Sadrazam soluğu dericinin yanında alır.

Derici “Hoş geldin sadrazamım” der.

Sadrazam, “Padişahla konuştunuz.

Ne demek istediğini anlat” diye çıkışır.

Derici, “Bir kese altına anlatırım” der.

Sadrazam kelle korkusuyla,

Dericinin isteğini kabul eder.

Sonra da sorar:

“Gelenin padişah olduğunu nasıl anladın?”

Derici gülümser,

“Kılık değiştirmişti ama,

Yeleğini değiştirmemişti.

Öyle kıymetli yeleği,

Ancak padişah giyebilirdi” der.

Sadrazam şaşırır, devam eder:

“Yazı kışa katmadın mı ne demek?” diye sorar.

Derici, “Bir kese altına anlatırım” der.

Sadrazam mecburen kabul eder.

Derici, “Yaz kış çalışıp,

Hiç para kazanmadın mı diye sordu.

Ben de çalıştım ama tutturamadım,

Elimde avucumda kalmadı dedim” der.

Sadrazam, “Geceleri hiç çalışmadın mı” ne demek diye sorar.

Derici, “Bunu anlatmam için,

Bir kese altın daha vereceksin” der.

Sadrazam kızarak kabul eder.

Derici, “Geceleri çalışıp,

Çocuk filan yapmadın mı,

Oğlun yok muydu,

Sana yardım edecek demek istedi.

Ben de yaptım ama olmadı,

Kızlarım oldu,

Onları da elin oğlu aldı dedim” der.

*

Sadrazam, “Peki, son olarak,

Sana bir kaz yollasam,

Yolar mısın dedi,

O ne demek?” diye sorar.

İhtiyar derici gülümser,

Elindeki altın keselerini,

Şöyle hafifçe havaya atar,

Sadrazama dönerek,

“Eeeee büyük sadrazamım,

Onu da artık sen anla” der...

Kıssadan hisse;

Sadrazam da olsan,

Padişahın seni yolunacak kaz gibi,

Ortalıkta bırakabilir.

Asıl mesele senin,

Kaz olduğunu anlamandır.

Anlamadıysan nafile...