Mayıs ayı, mevsimsel olduğu kadar, milli ve de özel günleriyle içimizi ısıtmakla kalmadı,

“dün” ile “bugünümüzü” hatta “yarınımızı” da önümüze koyup  Milli değerlerimize sıkı sıkıya sarılmamızı sağladı. Daha doğrusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün emanetine bir kere daha sahip çıkmamızı, bu emaneti gelecek kuşaklara taşımamızı bizlere milli bir görev olarak verdi…

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde atılan işaret fişeği, iki gün önce, yani 15 Mayıs’ta

gazetecilik mesleğinin ölümsüz simgesi Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in ölümünün 105’inci yıldönümünde Konak-Atatürk Meydanı İlk Kurşun Anıtı önünde düzenlenen anma töreni ile milli duygularımızı bir kez daha şahlandırdı. Hasan Tahsin 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali sırasında istilacı güçlere karşı ‘İlk Kurşun’u atarak Milli Mücadele’nin kıvılcımını ateşlemişti.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Yönetim Kurulu Üyeleri ve cemiyet üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende Gappi, “Gazetecilerin özgürlük için canını verdiğini” belirterek şunları ifade etti: “Bugün bağımsızlığına düşkün nesiller için eşsiz bir tarih… Gazeteci, toplumun yaşadığı sorunlara sırtını dönmeyendir. Sadece tanıklık eden değil, yurdun kurtuluşu için canla başla mücadele edendir. Sadece düşünceleriyle değil, zor zamanlarda ortaya koyduğu eylemlerle de gerçek bir aydın olduğunu kanıtlayandır.”

İşte bu duygularla iki gün sonra da 19 Mayıs. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlayacağız…

Tabii ki, bu heyecanımızı 15 Temmuz. Milli Birlik ve Demokrasi Günü, ardından da 30 Ağustos Zafer Bayramı ile 29 Ekim’de de Cumhuriyet Bayramımız ile taçlandıracağız.

Ne mutlu bize ki, “Kazanmak, kazandırmak” için örgütleyen bir Atatürk’ümüz var.

İşte O’nun Türk gençliğine seslenişi de şöyle:

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

* * *

Öte yandan diyerek Meclis çatısı altına dönersek, Mevlâna’nın şu sözü ile durumu özetlemek gerekir: “Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa  düne ait, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

İşçi, memur, emekli ve çiftçilerin beklentileri, sokağa taşan feryatları her gün yazılı, sözlü ve görüntülü basından izliyorsunuz.  Zamlar, milletin belini bükmeye başladı.

* * *

Madem ki, yazımın mesajında “başarı “ var, öyle ise profesyonel golfçü Arnold Palmer’in bu konudaki sözlerini sizlerle paylaşarak yazıma noktayı koymak istiyorum:

“Başarısızlık istenmeyen yere gelmez/Yenilmeyi düşünüyorsanız, yenilmişinizdir./Cesur olmadığınızı düşünüyorsanız, korkaksınızdır./Kazanmak istiyor fakat kazanamayacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle kazanamazsınız demektir./Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız, çoktan kaybetmişsinizdir./Her şey insan kafasında biter./Alt edildiğinizi düşünüyorsanız, alt edilmişsinizdir./Yükselmek için yüksek düşünmeliniz./Bir ödülü kazanmadan önce kendinizden emin olmalısınız./Yaşam kazanan her zaman, en güçlü ya da en hızlı  olan değildir. Er ya da geç kazanan kişi, kazanacağını önceden düşünebilen kişidir.”