Bu hafta sizlere, tarih kokan ve samimi bir hikayeden bahsedeceğim. Büyükada’nın zarif incisi, asırlık Splendid Oteli.

Şair Edhem Efendi'nin, babası Topçu Kolağası Mustafa Bey'in ölümünden sonra, iki küçük kardeşiyle birlikte İstanbul'a yerleşmesiyle başlayan hikâye, 19. yüzyılın ortalarında Sakız Adası'ndan İstanbul'a uzanan bir yolculuğun öyküsüdür. Amcasının yardımlarıyla devlet hizmetine giren Edhem Efendi, kardeşlerini de en iyi şekilde yetiştirir. Bu kardeşlerden biri olan Kazım, Osmanlı ordusunda müşir/mareşal mertebesine kadar yükselir ve adı özellikle Plevne Müdafaası ile kahramanlıkla anılır.

Eb622Ede D3E0 4Bb0 Bc1A F73B02660295

Kazım Paşa’nın Avrupa seyahatlerinde gördüğü otellerden esinlenmesiyle başlayan otel macerası, 1911 yılında yanarak tahrip olan Büyükada’daki Giacomo Oteli’nin arazisini satın almasıyla devam eder. Cannes'daki Splendid Oteli’ne benzer bir yapı inşa ettiren Kazım Paşa, oteli Tokatlıyan Oteli’nin üç garsonu olan Dikran, Tavit ve Onnik Beylere kiralar. Otelin ismi “Splendid” olsa da kısa sürede “Kazım Paşa’nın Oteli” olarak anılmaya başlanır. Paris’ten getirtilen kristal takımlar, Lion’dan hasır koltuklar ve Austro-Ottoman mağazasından mobilyalarla donatılan bu zarif yapıya ahşap yapım tekniğiyle iki kubbe eklenir. Elektriğin olmadığı dönemde otelde sıcak su, asansör ve aydınlatma için gaz jeneratörü kullanılması dikkat çeker.

I. Dünya Savaşı başlamadan önce otel, İstanbul’un en saygın mekânlarından biri olarak ünlü misafirleri ağırlamış ve gayrimüslim müşteriler için düzenlenen şatafatlı geceler ve balolarla anılmıştır. Ancak savaşın başlamasıyla birlikte otelin işletmecileri değişir ve otel, eski ihtişamını yavaş yavaş kaybetmeye başlar. İngiliz işgali döneminde otelin zarar görmesi ve 1919 yılında Rus askerleri ve ailelerinin burada konaklaması, oteli hırpalar. İngiliz Sefareti’ne yapılan başvurular sonuçsuz kalır. 1923 yılında savaş malulü gaziler yararına verilen yemek ise otelin en anlamlı etkinliklerinden biri olarak tarihe geçer. 1930’larda otel, Avrupa ve Şark mutfağı, salon orkestrası ve cazbandıyla renklenen etkinliklere ev sahipliği yapar.

Kazım Paşa’nın 1936’da vefatından sonra otelin mülkiyeti kızı Nazire Tokgöz’e geçer, ancak Nazire Hanım da 1941’de vefat edince otel kısa bir süre kapalı kalır. Paşa’nın damadı İsmail Hakkı Tokgöz tarafından devralınan otel, II. Dünya Savaşı sonrası da birinci sınıf oteller arasında sayılmaya devam eder ve birçok romana ilham kaynağı olur.

1957 yılında İsmail Hakkı Tokgöz’ün vefatının ardından otelin mülkiyeti ve işletmesi, kızı Belma Hatice ve eşi Nihat Hamamcıoğlu’na geçer ve otel, eski heyecanını sürdürür. 1996 yılında Cumhuriyet Balosu, eski adresi Splendid’e dönmüş ve sonraki yıllarda da tekrar edilmiştir. Bugün Splendid Oteli, Hamamcıoğlu ailesi tarafından işletilmeye devam etmekte ve bir aile yadigârı ile kültür mirası olarak yaşatılmaktadır.

Bir asrı aşkın süredir ayakta kalan Splendid Oteli, köklü geçmişi ve zarif mimarisiyle misafirlerine nostaljik bir deneyim sunuyor. İstanbul’un kozmopolit atmosferinden uzaklaşmak ve tarihi, kültürel bir mirasla iç içe olmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası. Eğer Splendid Oteli’nin samimi atmosferinde, tarihin sayfalarında dolaşmak isterseniz, bu nadide yapıda sizlere güzel anılar biriktirmenizi dilerim.