Kim ne derse desin CHP’yi sağa açacağım derken partiyi neredeyse bir grup solcu sevmez insana teslim edenler, bunun hesabını eğer varsa ahrette vereceklerdir.
CHP kimleri sağdan getirip milletvekili, belediye başkanı yapmadı ki… İşte bu halkanın en son örneği, Muğla’dan AKP’nin Belediye Başkan adayı yaptığı CHP Eski Milletvekili Aydın Ayaydın. Peki Ayaydın hiç CHP’li oldu mu sizce? Eğer olsaydı bir teklifte AKP’ye geçer miydi?
Bırakın Ayaydın’ı Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’e ne demeli. Oğlunun TBMM’deki müdürlüğü ile CHP’nin elinden uçup gitti. Keşke hiç CHP’ye gelmeseydi.
Ecevit ve Baykal hastalığı
Bülent Ecevit koalisyon hükümetinde iktidar olurken, içlerinde Fetullah Gülen ile anılan bazı isimleri de milletvekili yapmıştı. Hem de göstere göstere. Deniz Baykal da CHP’nin sağcılarla kalkınacağına inanıyordu. Öyle ki; Cuma Namazlarını torunu ile çok görünür camilerde kılmaya başlamıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu aldığı bayrağı her iki liderden daha yukarı taşıdı. Kimleri sayayım ki.. Saymaya başlarsam biliyorum ki eksik kalacak. Kılıçdaroğlu’nun bu sağcılar bir yere taşımadığı gibi, gittiği her yerde yakınlaşmak istediği bu kitlenin acımasız saldırılarına uğradı. Linç edilmeye bile çalıştı bu kesimlerce.
CHP Partiyi yönetirken, din ve etkin temelli davranışlarından acilen uzaklaşmalıdır. Yerel seçimler öncesinde partinin eteğinden çekenlerin iki özelliği öne çıkıyor.
Birincisi delege yapısına hakim olan etnik kökenli CHP’liler. İkincisi ise iktidarı eline geçirmiş CHP yöneticilerinin “Güç bende mantığı” ile istediğini aday yapma arzusu.
CHP yöneticilerinden Veli Ağbaba’yı İzmir’in üzerinden elini çekme konusunda kimse durduramıyor örneğin. O içmede akrabası varmış, bu ilçede pirosu, öbür ilçede bibisi.
CHP bu hastalıklarından kurtulamaz ise iktidar olma iddiası sadece hayaldir. Mustafa Kemal’in kurduğu bu partide eşitlik,adalet, liyakat gibi değerler ile birlikte gerçek sosyal demokrat anlayışın egemen olması şarttır.
Yoksa bu partiden birçok Aydın Ayaydın gelip geçer…