Freni boşalmış kamyon misali küfeyi sırtlanan da, sırtlanmış gibi görünenlerin de gök gürültüsüne benzeyen Şamataları (!) pazar yerlerinde çürük meyve, sebze arayanların bile kulaklarını sağır etti!

Popülizim yapmaya gerek var mı?

Bu sütunun yazarı için tabii ki, buna ihtiyaç yok…

Gelin görün ki, günümüz siyasetinde “popülist söylemler” sokaktaki insanın “ekonomik ve sosyal çıkarlarını vurgulayarak, önyargılarını ve duygusal kırılmalarını başlattığı” da ifade ediliyor…

Bu pencereden bakıp, müsaadenizle birkaç kelam etmeden geçemeyeceğim.

Hani Muharrem ayındayız ya, kimileri “Aşure Kazan nasıl kaynayacak?” diye Erdoğan’a soruyor.

Verilecek cevaplarını sizler zaten önceden biliyordunuz!

Kimileri “Kavurucu hava sıcakları ne kadar sürecek?” diye meteoroloji arayıp soruyor.

Kimileri sık sık kesilen elektrikten şikayetçi; durmadan barajlardaki su seviyelerini araştırıyor...

Bize düşen de, Emel Sayın’ın o meşhur şarkısındaki sözlerini tekrar etmek kalıyor:

“Çatlayan dudaklara / Sararan yapraklara/ Kuruyan topraklara/ Yağdır mevlam su…”

İnşallah Yağmur Duamız (!) kabul olur da Ege’nin birçok il ve ilçesindeki gibi saat başı elektrikler kesilmez!

Örneğin ben Urla’ da bu yazıya başladığım saatlerdeki gibi tam 3 defa elektrikler kesilmez!

Burada bu konu “vaka-ı adiye” den sayılmaya başladı derken, sürçilisan  etmemişimdir!

Yağmur, su baskınları ve de elektrik kelimeleri yan yana geldiğinde her İzmirli gibi içim cız ediyor; İkinci Kor

don’daki elektrik idaresinin ihmali yüzünden iki genç insanın ölümü aklıma geliyor!

* * *

İç ve dış siyasetimiz deki “Gel- Git” ler de aslında ayrı bir gündem maddesi…

Örneğin, hala birçok lider nedense “ağaçlar ayakta ölür” diyerek makamını terk etmiyor!

İşte ABD’nin mevcut Başkanı Biden uçaklarda, saray merdivenlerinde düşe kalka bu işi yürüttü! Ancak, hitap ettiği yönlere sesi ve kendisinin ayrı gitmesi üzerine “vakit tamam” dedi, istifasını hazırladı. Amerikan halkına ve dünyadaki mazlum ülkelere bu kararı hayırlı olur…

Bizimkiler maşallah “Ağaçlar gibi ayakta” ve de sırtlandıkları küfelerle “ÜFE, TEFE” diyerek üfleye üfleye yola devam … Peki, açlık- tokluk sınırında gezinen emeklilerin sesini duyan var mı?

Ek zam hiç gündemden düşmüyor! Ama klişe cevap hazır: “ Ek zam gelirse binlerce kişi işsiz kalacak!”

* * *

KKTC’nin 50. Kuruluş yıldönümü ufukta görüldüğünden buyana karşı sulardan tahrikler de gündeme otomatikman girdi. İşte en basiti Çeşme’de ki bir etkinliğe gelen Yunan şarkıcının sahnedeki Kutsal Türk Bayrağına ve Atatürk’ e karşı tutumu! Onun bir ajan provokatör  olduğuna sanırım kimse  itiraz etmedi! Belediye Başkanı Lal De nizli’ nin asil tutumu içinde sahneden ve ülkemizden kovuluş biçimi de hepimizin içine su serpti...

İsrail’e de öfke gün geçtikçe büyüyor!

Popülizm yapmayalım dedim ama ! Kalemim durmadı! İşte bir, iki ibretlik söz:

“Her insanın bir ülkesi var. Ama her ülkenin bir ATATÜRK’ ü yok…”

“Atatürk’le uğraşmayın. Çünkü O’nun düşmanları hiç kazanmadı!”

Bizden söylemesi…

* * *

Zamlar, maaşlar, yokluk, varlık konuları o kadar çok ki, şimdilik bu konuya sizlerden gelen bir iki fıkra ile dokunayım:

“Son gelen zamlar ile birlikte SATIN ALMA gücümüz, artık SAKIN ALMA gücüne dönüştü.”

“Enflasyon gölgede  % 78, güneşte % 177  halkın hissettiği % 350…”

“Kayseriliye sormuşlar ‘2  kere 2 kaç eder?’ diye .. “Alırken mi, satarken mi?” demiş.

“TÜİK’ e sormuşlar; ‘Enflasyon kaç?’ diye . “Vergi  zammını hesaplarken mi?” diye cevap vermiş.

* * *

24 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramımız” idi… Çok sayıda okurumdan gelen kutlamalar için tüm meslektaşlarım adına teşekkür ederim.

Ayrıca İzmir Gazeteciler Cemiyetimizin (İGC) 78, 9 EYLÜL GAZETEMİZ’IN de 12. Yılını 30 Temmuz 2024 ‘ de İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde kutlayacağız. O gün, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Teşvik ödülleri de dağıtılacak…

Gelecek yazımda sağlık, huzur ve de mutluluk haberleri vermeyi ve yorumları yapmayı çok arzuluyorum.