Bir de insan için “düşünen hayvan” derler. Düşünelim de, düşünmekle de iş bitmiyor, eyleme dönüştürmedikçe. İnsan dışında doğada bulunan pek çok hayvanın bizden çok daha gelişmiş özellikleri var. Fiziki olarak yetenekleri, buna bağlı da özgürlükleri bizden kat kat fazla. Kuşlara baksanıza, istedikleri yere doğru kanat çırpabiliyorlar, hem de dilediklerince.
Televizyonda belgesel seyrederken de en çok tercih edilenler, genellikle kuşlar üzerine olanlar olur. Rengarenk, çeşit çeşit. Yuva yapma yeteneklerinden, birbirine kur yapmalarına kadar, inanılmaz derecede ilginç yaşantıları var. Bu nedenle de Kuş Bilimi / Ornitoloji hem bir bilim dalı olarak, hem de hobi olarak öne çıkıyor. Düşünün, dünyada 10 binin üzerinde kuş türü var. Ne kadar büyük zenginlik.
Bu on bini aşan kuş türünün dünya üzerinde dağılımı, göçleri, davranışları ve ekolojisi kuş biliminin (ornitolojinin) başlıca ilgi alanını oluşturuyor. Çok geniş alan çalışması gerektiren bu konudaki bilgilerin büyük bir bölümü çok sayıdaki amatör kuş bilimci (ornitolog) tarafından elde ediliyor. Bu nedenle, kuş bilimi amatörlerin de önemli katkılar yapabildikleri birkaç bilim dalından biridir.
KUŞ GÖZLEMİ TURİZMİ
Kuş gözlemi turizmde de başlı başına bir tür. Eko turizmin bir dalı olarak, doğa dostu bir turizm dalı. Dünyada milyonlarca insan bireysel veya çoğunlukla da organize olarak kuş gözlemi turlarına katılıyorlar. Bunların içinde boynunda sadece bir dürbün ile seyahat edenler olduğu gibi, gelişmiş fotoğrafçılık ekipmanları ile donanmış olarak seyahat edebiliyorlar.
Kuş gözlemciliği doğada vakit geçirmeyi sevenler için çok keyifli ve çok sosyal bir uğraştır. Bir göl üzerinde uçan balık kartalının, aniden suya dalışını ve kendi ağırlığındaki balığı sudan çıkarmasını gözleyen kişi büyük bir haz duyar. Bu inanılmaz tecrübeyi belgelemek, anlatmak ve paylaşmak ister. Bu nedenle kuş gözlemcileri bu değerli anıları gözlem notlarına geçirir ve anılarına ekler. Yani sıradan bir turist değildir kuş gözlemcisi. Turu, turdaki yaşadıklarını derinden hisseder.
KATMA DEĞERİ YÜKSEK
Ekoturizm, adı üzerinde, yerel ekosistemlerin ve insanların faydasına iş görür. Kuş gözlemciler, en büyük ekoturist grubunu oluşturur. Bunun yanında kuş gözlemciler iyi eğitimli, iyi gelirli ve bu işe gönülden bağlı insanlardır. Bu yüzden kuş gözlemciler bir ülke için ideal turistlerdir. Faydası çok, zararı yok.
Kuş gözlem turizmi, yerel halkın ekonomik kalkınmasına ve çevrenin iyileştirilmesine önemli katkılarda bulunur. Her turist veya turizm çeşidi gibi bunun da çevreye olumsuz etkileri olabilir. İşte temel değerlerin korunması ve sürdürülebilir hale getirilmesi de ayrı bir çalışma konusu olmalıdır. Kuşları gözlemlerken onun ekolojisine zarar vermemek, rahatsız etmemek. Bunlara dikkat edince zarar falan oluşmuyor zaten.
TÜRKİYE’DE KUŞ GÖZLEMİ
Türkiye, kuş gözlemciliği turizmi için bir cennet konumundadır. Tüm bölgelerinde kuş cennetlerine ve Önemli Kuş Alanları’na (ÖKA) sahip olan Türkiye, bu kapsamda da kuş gözlemciliği turistlerinin ilgisini bir hayli çekmektedir. Peki, Türkiye’de en önemli kuş alanları hangi bölgelerde bulunuyor?
Bölgelere göre baktığımızda en zengin kuş alanları Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunuyor. Doğu Anadolu Bölgesi'nde tamı tamına 45 kuş yaşam alanı var. İç Anadolu Bölgesi'nde 34, Akdeniz Bölgesi'nde 28, Ege Bölgesi'nde 23, Karadeniz Bölgesi'nde 19, Marmara Bölgesi'nde 19, Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde de 16 ÖKA (Önemli Kuş Alanı) bulunuyor.
Bunlardan bazıları organize olmuş, kuş gözlemi yapılabilecek kuleler, gözlem noktaları oluşturulmuş, çoğu da doğal hali ile ziyaretçilerini bekliyor. Burada önemli olan, kuşların doğal yaşamlarını bozacak, onları yaşadıkları doğal ortamlarında tedirgin etmeyecek şekilde hareket edilmesi, gözlem yapılmasıdır.
KUŞLARIN ROTALARI
Asırlardır göçmen kuşlar, karalar üzerinde büyük su kütlelerini en dar noktadan geçen rotaları izlerler. Kuşların belirlediği göç yolunda en kısa karasal bağlantı Türkiye’den geçer. Denizi geçmek zorunda olan göçmen kuşlar ise Boğaziçi, Çanakkale Boğazı gibi en dar noktaları tercih ederler. Yüksek dağlar üzerinde süzülürken de Arhavi ve Borçka-Artvin ve Belen-Hatay gibi daha alçak olan geçitleri kullanırlar.
HACI LEYLEK
Göçmen kuşlar için belli bölgelerde oluşan termikler, yani yükselen sıcak hava akımları da çok önemlidir. Göç yolları üzerinde bulunan termiklerle kolayca yükselen kuşlar, daha sonra kanat çırpmadan, kanatları yardımı ile süzülerek enerji harcamadan kilometrelerce yol alırlar. Özellikle leylekler bu tekniği çokça kullanır. Örneğin İstanbul’da Eyüp ve İzmir’de Birgi böyle hava akımları ile döne döne yükselen leyleklere, buraları tavaf ettikleri var sayılarak “Hacı Leylek” adı takılmıştır.
SASALI KUŞ CENNETİ
İzmir’in Karşıyaka’ya komşu Çiğli ilçesi sınırları içinde bulunan Sasalı Kuş Cenneti Gediz Deltası'nın güneyinde başlıyor, Foça ve Menemen ilçeleri arasında büyük bir alanı kaplıyor. Sulak ve sazlık alan olması nedeni ile kuşların yuva yapıp barınmaları son derece kolaydır. Burada beslenmeleri için doğada bulunan böcek, küçük hayvanlar ve sulak alandaki kabuklular onların yaşam kaynağıdır.
ÇAMALTI TUZLASI
Türkiye’nin en önemli tuz üretim alanlarından biri olan Çamaltı Tuzlası da Kuş Cenneti alanı içinde bulunuyor. Gediz Deltası'nın getirdiği alüvyonlarla sığlaşan kıyıda oluşturulan tavlalarda buharlaştırılan deniz suyundan tuz elde edilmektedir. İşte bu yoğun tuzlu su içeren tavlalarda yaşayan planktonlar on binlerce flamingonun besin kaynağıdır. Bu deniz hayvancıklarındaki pembe renk pigmentleri de flamingoların kanatlarında pembe rengin oluşmasına neden oluyor.
Sasalı Kuş Cenneti'nde yaklaşık 290 değişik türde kuş bulunuyor ve kış aylarında da yüz bine yakın su kuşunu konuk ediyor. Türkiye'de flamingoların ürediği iki alandan biri olan İzmir Kuş Cenneti'nde 30 bin kadar flamingo da var, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan tepeli 400 tane pelikan da aynı alanda ürüyor.
Yaban kedisi, yaban domuzu ve yaban tilkisinin yaşam sürdürdüğü Gediz Deltası, Ramsar Alanı, Birinci Derece Doğal Sit Alanı ve Yaban Hayatını Koruma gibi ulusal ve uluslararası birden fazla koruma statüsüne sahip bulunuyor.
FLAMİNGO ÜREME ADASI
İzmir Kuş Cenneti’ndeki flamingo üreme adası, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi'nin ortak çalışmasıyla “dünyanın en büyük yapay flamingo üreme adası” haline geldi.
İzmir Kuş Cenneti’ndeki 20 kilometrelik güzergah, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce doğal malzemelerle yenilenerek bisiklet ve yürüyüş parkuru haline getirildi. Kuş Cenneti'nin tümü bisiklet ve akülü araçlarla gezilebiliyor.
Tam burada tüm iş yaşamını Sasalı Kuş Cenneti'ne adamış Prof. Dr. Mehmet Sıkı’ya da bir selam göndermek, teşekkür etmek istiyorum. Sasalı Kuş Cenneti'ni yüzlerce öğrencisi ile onlarca yıldır koruyan, gelişmesi için projeler geliştiren sevgili hocam insanlara örnek olsun. Kendisinin 40 yıllık çalışmalarını içeren “Gediz Deltası’ndaki İzmir Kuş Cenneti’ni Yaşatma Mücadelesi (1982-2018)” adlı bir kitabı da bulunuyor.