Belediyelerde bulunmuş bir gazeteciyim. Belediyelerin en büyük sorunlarından birisinin “Sürdürülebilir projeler yapmaması” olarak düşünürüm.

Bazı projelere belediyeler başlar ama bir süre sonra unutulmuş parklar misali o alandaki hizmet unutulur gider. 

İzmir’de 2009 yılından beri tarım alanında çalışan kooperatiflere Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın önemli katkıları oldu. 15 yıldır sürdürülen kooperatiflerden ürün alma anlayışı, ülkemizde iktidarlar eliyle can çekiştirilen çiftçiye bir miktar nefes oldu. 

Yakın dostluk etmekten onur duyduğum Büyükşehir Belediyesi eski Tarım Daire Başkanı Ziya Çavdar’ı da bu vesile ile sevgiyle anıyorum. Bayındır kentini, Tire’yi ve dahi birçok ilçenin çiftçilerini ayakta tutma çalışmalarının mimarlarındandır. 

Ve elbette sürdürülebilir olmayı başaran “Süt Kuzusu” projesi ile minnacık çocukların sağlıklı ücretsiz süt içmelerini sağlayan çalışmanın da içindeydi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in tarım alanındaki çalışmaları bu sürecin en çok önemsediğim projesi olarak sürüyor. Tarım üretimini Tire’de, Ödemiş’te Bergama’da Bayındır’da Seferihisar’da, Urla’da ve birçok kooperatif aracılığı ile kentin genelinde ayakta kalması amaçlandı ve büyük ölçüde başarıldı. Şimdi bu ürünlerin “Markalaşma ve yüksek katma değer ile ihracına” çaba sarf ediliyor. 

Geçtiğimiz  günlerde Ege İhracatçı Birlikleri’nde izlediğim bir sunum, tarım ürünlerinin ihracatının giderek artabileceğini ortaya koyuyordu. Bu da İzmir’in bu alandaki çabalarının doğru olduğunu gösteriyor..

Çocuklara kıymayın

Devlet seçimler yaklaştıkça İzmir’e her zaman olduğu gibi abanıyor. Aziz Kocaoğlu’nu 450 yıl hapisle yargılayan sistem, bu adımının sonucunu İzmirli seçmenden sert biçimde gördü. 

Bunu anlamamış olacaklar ki; şimdi de günahsız yoksul çocukların (Mülteciler dahil) süt içmesini önleyecek bir adım attılar. Kırsalda seçmene daha yakın olan AK Parti bu adımın faturasını olumsuz biçimde ödeyecektir diye düşünüyorum. Tire Süt Kooperatif Başkanı Osman Öztürk şöyle diyor:

“Süt Kuzusu projesinin mimarlarından birisiyiz. Biz 2009 yılından beri İzmir’in sütünü kimse zarar görmeden dağıtan kooperatifiz. Bizden daha iyi dağıtacaklarını düşünüyorlarsa gelsinler ama onlar küçük üreticinin değil, büyük üreticinin malını dağıtacaklar biliyoruz. Biz küçük üreticinin malı değerlensin diye kurulan kooperatifleriz. Bu iş nereye giderse gitsin Tunç Başkan’ın arkasında devam edeceğiz.¨

‘HER ZAMAN DESTEK'

Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi (BAYÇİKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan da ¨Üreticiye destek veriyor, üreticiden alıyoruz bundan daha güzel ne olsun. Biz üreticiden bitki aldığımız için piyasayı belirliyoruz. Arkasından kooperatif olarak İzmir’in çiçeklerini biz dikiyoruz. İstanbul, Ankara aldı ama uygulayamadı. Başkanım çıktığın yolda arkandayız, her zaman destekçiniziz¨ diyerek  Tunç Soyer’e arka çıkıyor.

Bu üretici temsilcileri AK Parti için bir şey ifade etmiyorsa bilemem. Ama benim bu kooperatifler sayesinde evine süt götüremeyen, çocuklarının sağlıklı büyümesini sağlayamayan yoksul insanların desteklenmesini çok doğru buluyorum. 
En azından ilkokulda Amerikan süt tozundan süt içmiş birisi olarak !