Reklamcılığın bir numaralı işi, insanlara markanızın olduğunu bildirmektir. Bunu iyi bir şekilde yapmak için marka kodlarını net olarak belirlemek gerekir. Yeni bir markanın konumlandırılması markanın 'ruhu' ise, marka kodları markanın bedeni; yani insanların markanızı tanırken kullandıkları zihinsel kısayollardır.
Marka kodları, bir markaya 'yüz ve vücut' şeklini kazandırmak için duyuları harekete geçiren özelliklerdir. Bu kodları bu kadar önemli kılan şey ise tüketicilere verilen bir mesajı, markanızla ilişkilendirmek için kullandıkları zihinsel kısayolları oluşturmasıdır. Tüketiciler sizin olduğunuzu bilmiyor veya verdiğiniz mesajı ilk bakışta anlayamıyorlarsa, reklamınız bir numaralı işini başaramamış demektir.
Yapılan bir araştırmaya göre televizyonda görülen reklamların ortalama olarak yalnızca yüzde 40'nın ertesi gün hatırlandığı tespit edildi. Bir diğer deyişle verilen tüm reklamların yüzde 60'ı israf oluyor. İnsanlar reklamı hatırlamıyor ya da reklamı ilgili markayla ilişkilendiremiyor. Reklamların markanızla daha kolay ilişkilendirilebilmesi için marka kodlarının önemi burada yine öne çıkıyor.
Marka kodları markanızın akılda kalmasını sağlar, tüketiciler seçeneklerle karşı karşıya kaldıklarında markanızın direkt olarak algılanmasını sağlarlar. Marka kodları, uzun süre boyunca tutarlı bir şekilde kullanıldıklarında marka imajınızın güçlenmesinde de büyük rol oynarlar.
Marka kodlarını sadece logo, renk ve ambalajdan ibaret olduğunu belirtmek büyük bir yanlışlık olur. Kodları her şekilde oluşturabilirsiniz ancak bunun için en iyi yer; markanızın hikayesine, mirasına ve kurucularının hikayesine göz atılabilir.
Bunlara günümüzde verilecek en güzel örnekler; Nike'ın logosu, Louis Vuitton'un desenleri, Coca-Cola'nın kırmızısı, KFC'nin kurucusu Albay Harland Sanders'i, Adidas'ın yazı tipidir...
Egemot'un spora verdiği değer örnek alınmalı
Otomobil sporları özel ilgi alanım, uzun yıllardır takipçisiyim. 2022 yılından bu yana İzmirli H2K Racing Team'i gönülden desteklerim. Geçtiğimiz sezon Türkiye Pist Şampiyonası'nda Süper Grup şampiyonu olarak emeklerini taçlandırdılar ve 2025 yılı için başarı çıtasını yükselttiler. Gelecek sezon Türkiye Şampiyonası ile beraber İtalya başta olmak üzere Avrupa'nın birçok önemli pistinde şampiyonluk kovalayacaklar.
Kentin böylesine prestijli kulvarlarda başarılı takımları olmasına rağmen, İzmirli firmaların duyarsız kalmasını ise üzülerek takip ediyorum. Bu kentin büyük firmaları, sporun markalarına kazandıracağı katma değerin bilincinde bile değil. Bunu sektörü yakından takip eden biri olarak söylüyorum.
Burada ayrı bir parantezi Egemot Otomotiv için açmak gerekiyor. Egemot Otomotiv, yıllardır otomobil sporları başta olmak üzere farklı branşlarda sporun destekçisi konumunda yer alıyor. Bu farkındalığa sahip oldukları için Egemot'u ve şirket yetkililerini gönülden kutluyorum.
Ülkemizde otomobil sporlarının gelişmesi ve yurt dışında yarışacak daha fazla sporcu yetiştirmemiz için firmaların bu sporu desteklemesi şart. Bu nedenle Egemot Otomotiv gibi güzel örneklerin çoğalması, iş insanlarının bu farkındalığı kazanması, ülkemiz için en büyük temennim.