Maske. Önce satılıyordu. 7 Nisan’dı. Tek adam maske satışını yasakladı. “Maskeyi satanlar cezalandırılacak. PTT ücretsiz dağıtacak” dedi. Eczanelerde satış yasak, internet üzerinden serbestti. Yalnızca maske değil, siperlik bile sattılar, şakır şakır... Yasağı bile beceremediler.
***
Maske. PTT üzerinden dağıtım yapamayacaklarını anladılar. Tek adam, “Maskeyi eczaneler dağıtacak. Telefonunuza kod gelecek, maske sahibi olacaksınız” dedi. Kimine üst üste kod geldi.
Kimi bekledi, hiç gelmedi. “Maskesiz sokağa çıkamazsınız, markete giremezsiniz” dediler.
Maskeyi vatandaşa ulaştıramadılar. Çuvalladılar. Olmadı. Sonra, tek adam, “Koda gerek yok, isteyen eczaneden gitsin alsın” dedi. Eczanelerde maske yoktu. Eczacılar ile vatandaşlardan bazıları maske yüzünden gırtlak gırtlağa gireceklerdi. Olmayan maskeyi eczacı veremedi. “E-devlet üzerinden dağıtacağız” dediler, beceremediler.
***
Aradan günler geçti. Kabine bir kez daha internet üzerinden toplandı. Uzun uzun konuştular, maskeyi nasıl dağıtalım diye tartıştılar. Az gittiler, uz gittiler. Dere tepe düz gittiler. Bir de baktılar ki bir arpa boyu yol alamamışlar. Sonunda maskeyi yeniden satmaya karar verdiler. Aldıkları bu tarihi karar sonrası birbirlerini kutladılar mı, bilmiyorum. Bildiğim; 11 Nisan’da yasaklanan maske satışının 4 Mayıs’ta yeniden serbest bırakılması. Üst sınır fiyatını da koydular. En fazla 1 TL’ye satacaksınız. Yani kalitesi düşük, teli olmayan, ipi kulağı gerecek maske dönemi. Hangi ticari şirket 1 TL’nin üzerinde malettiği kaliteli maskeyi o fiyata satar? Serbest piyasa ekonomisinde maske satış fiyatına müdahale eden ve gücü ancak buna yeten bu yönetim, yıllar boyunca unutulmayacak bir olayı toplumun belleğine kazıdı. Maske dağıtmayı beceremeyen iktidar.
***
Yerel yönetimler olmasaydı, millet salgının doruğa çıktığı günlerde ağzını, burnunu kapatacak maskeyi bulamayacaktı. İzmir’de maskenin el değmeden dağıtıldığı maskematiklerden, yalnızca AKP’ye oy veren yurttaşların değil, AKP yöneticilerinin de aldığını biliyorum. Yanlış mı?
Hayır. Almalı mı? Tabii ki... Bundan doğal ne var? Dedim ya, iyi ki yerel yönetimler var. Bir milletvekili olarak ne kod geldi, ne e-Devlet aracılığıyla maskem oldu. Bornova Belediye Başkanımız Mustafa İduğ olmasa maskesizlikten markete dahi giremezdim. Onun evime yolladığı maskeler benim ve ailemin kurtarıcısı oldu. Maske... Bu illet salgın başlayıncaya değin “Maske” denilince aklıma nedense “Maskeli Beşler” filmi gelirdi. Bir de, biri şimdi büyükelçi atanan 4 eski bakan. Onlara sosyal medyada takılan maske ağızlarını, burunlarını değil gözlerini örtüyordu ama ayıpları ve günahları açıkta kalmıştı.
***
Uzun lafın özü; Serbest bırakacağın satışı yasaklamayacaksın. Yasakladığını serbest bırakırken gerekçesini açıklayacaksın. Maske dağıtmayı dahi beceremeyenlerden ülke yönetmelerini beklemek akla ziyan bir durumdur. Maske bulamayan bir arkadaşım bulduğu çuvaldan bir parça kesmiş, iple başına arkadan bağlamış. Çuvaldan maske olur mu, demeyin. Maskede çuvallayanlar yüzünden çuvaldan maske yapma çaresizliğine düşene de kızmayın. Çuvaldan maske olur ama çuvallayanlardan çare beklemek enayilik olur. Maske de son durum budur.