Bir süre önce “mutluluğun formülü üzerine çalışma yapmış olma zorunluluğu” getirilmişti bir rektör ataması için.
Ben de bu konuda bir çalışma şeettim..
Paylaşıyorum:
-
-
“Bir iple kendinizi asıp intihar da edebilirsiniz, bir salıncak kurup keyifle sallanıp eğlenebilirsiniz de.”
-
Mesela; sürekli aşağı bakarak gökkuşağını göremeyeceğinizi hatırlatmak isterim.
İşte size çok basit mutluluk formülleri. Bu formülleri aramak için çok çabalamaya gerek yok.
Dert ve sıkıntı yüklenmiş 85 milyonun büyük çoğunluğunun biraz gayret göstermesi yeterlidir. Çünkü bir kum tanesidir 85 milyonun her bir bireyi; ama tüm çölün kumlarının derdini yüklenmiş gibi mutsuzdur.
Biz yukarıdakilere aşağıdan bakanlarız..
Yukarıda olanlar ise mutsuzluğun kaynağı olduklarını kabul etmezler asla. Unutmamalıdırlar ki; “ne kadar yükselirsen uçmayı bilmeyenler için o kadar küçük görünürsün..”
Kadına şiddet ise bir başka mutsuzluk kaynağı.
Ülke nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmuyor mu?
Evet..
Tamamının ise kadınlar tarafından dünyaya getirildiği de doğru mu?
Evet..
O zaman “mutluluğun formülü” birinci değil ikinci şıkkı kabul edip ona göre yaşamakta değil mi?..
Evet bence..
Ayrıca bu konuda o kadar fazla hassas olmaya da gerek yok diye düşünüyorum.
Dostoyevski ne demiş:
“Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir..”
Ayrıca Edmend Burke”ye göre de “ kötülerin kazanması için iyilerin sessiz kalması yeterlidir.
Demek ki; mutlu olmak istiyorsanız sakın sesinizi çıkarmayın.
Çıtınız çıkmasın..
Uslu durun.
Yüksekte uçanlara rahatsızlık vermeyin..