Düşünebiliyor musunuz?
Sabah kalkıyorsunuz radyoyu, televizyonu açıyorsunuz.
Birkaç kültür-sanat programı ya da klasik bir müzik konseri.
Arada eğitim programları, spor programları.
Haberlere bakıyorsunuz yine eğitim, kültür, spor haberleri, bilimsel çalışmalar, çevre haberleri yenilenebilir enerjiler, nano teknoloji, robotik yaşamlar.
Arada sosyal yardımlarla ilgili haberler.
Tabii bir de korona haberleri var.
Küfür yok, hakaret yok, ötekileştirme yok, aşağılama yok.
Birleşmiş Milletler'in en mutlu ülke seçtiği Finlandiya'dan söz ediyorum.
Üstelik bu unvanı 4. kez alıyor.
Avrupa'da yüzde 1.2 ile en düşük enflasyon oranına sahip.
İşsizlik oranı ise yüzde 5.7. Ayda 560 euro da işsizlik maaşı ödüyorlar.
Başbakanı dünyanın en genç başbakanı. 34 yaşında zarif bir kadın Sanna Marin.
Bakın medyasında yer alan haberlere: "Babalar 7 ay ücretli doğum izni alacak.. Çalışma saatlerinin haftada 4 gün 6 saat olması kararlaştırıldı. Ailelerin sosyal faaliyetlere ve hobilerine daha fazla zaman ayırması amaçlanıyor.
"Finli astrofotoğrafçı JP Metsavainio 12 yıllık çalışma sonunda Samanyolu'nun panoramik fotoğrafını hazırladı.
Elbette korona haberleri...
Finlandiya ikinci dalgada dünyada korona ile mücadelede en başarılı ülke.
Bugüne kadar 58 bin vaka tespit edilmiş, 742 can kaybı olmuş.
Gelelim Bize...
Çok fazla gerilere gitmeye gerek yok.
Son bir haftada neler olmuş neler...
Danıştay kadro değişiminin ardından aldığı kararla Andımız'ı yasakladı. Milli Eğitim Bakanlığı Andımız'ın çağdışı olduğunu bildirdi. Bakanlık hala Ortaçağ'da olduğumuzu mu zannediyor acaba?
Bir gece yarısı kararnamesi ile kadınlara şiddeti ve aile içi şiddeti önleyen İstanbul Sözleşmesi feshedildi.
Türk aile yapısına uygun olmadığı öne sürülen sözleşmeyi yıllar sonra bir kez daha okudum. Sözleşmede böyle bir maddeyi bulamadım.
Uygulamayı seçim öncesi Cemaat ve tarikatlara bir armağan olarak görenler haksız mı acaba.
Paylaştığı bir tweet dolayısıyla bir HDP milletvekilinin milletvekilliği düşürüldü.
Kişi meclis tuvaletinde gözaltına alındı.
Merkez Bankası'na 4. kez atama yapıldı.
Şafak vakti görevden alınan muhterem, görevden alındığı için şükranlarını sundu.
Burada Hayyam'ın "Celladına aşık olmuşsa bir millet" dizilerini hatırlamamak mümkün değil.
Gezi Parkı'na el konularak, olmayan bir hazret vakfına devredildi.
Korona tablosu 'Lebalep'ler, "Hay maşallah'larla birlikte kıpkırmızıya dönüştü.
Ve nihayet ekonomide Kara Pazartesi...
Türk lirası bir gecede yüzde 20'ye yakın değer kaybetti.
Borsa açıldı açıldı kapandı.
Dalgalanma hala devam ediyor.
Nasıl adrenalin ama?
Finlandiya istediği kadar mutluluk hormonu serotonin pompalsın.
Biz korku, endişe ve heyecana alışmışız. AKP bu nedenle adrenalin ateşlemeye devam ediyor...