‘Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister’ diyordu Atatürk.
“Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır. Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. Öğretmenler!.. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir."
Yarın Öğretmeler Günü, bütün öğretmenlerimizi kutluyorum, ama kutlamak yetmiyor. Onlar çeşitli sorunlarla boğuşuyor.
OECD’nin açıkladığı verilere göre öğretmenlerine en fazla maaş veren ülke Lüksemburg. Türkiye ise listenin son sıralarında yer alıyor.
Birleşik Kamu İş’in araştırmasına göre her gün derinleşen ekonomik kriz, fiyatlardaki sistematik artış, kira ve faturalardaki yükseliş eğitim emekçisini nefes alamaz, yaşayamaz hale getirdi. Bu kaotik ekonomik iklimde alım gücü her geçen gün biraz daha düşen, yoksulluk sınırının yarısının bile altında ücret alarak hayata tutunmaya çalışan eğitim emekçisi, bu tablo yetmezmiş gibi bir de adaletsiz vergi dilimi uygulaması yüzünden senenin sonuna doğru daha da az ücret alarak, daha da fakirleşti.
Ücretlerine bakliyata gelen zam kadar bile artış alamayan eğitim emekçisi, her geçen gün kredi ve borç batağına biraz daha saplanmaktadır. Bu arada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitim alanında okullarımızda, öğretmenler ve öğrenciler için ortaya çıkaracağı telafisi imkansız sonuçlar hakkında, 15 eğitim sendikası dilekçeyi Anayasa Mahkemesi'ne sundu.
Yazıyı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile noktayalım:
“Eğitim, kişiye, aileye, topluma sınıf atlatan en önemli alandır. Üzülerek ifade edeyim ki, AKP döneminde eğitim sistemimiz tamamen felç edildi. Kişinin bakışına göre eğitim politikaları oluşturuldu. Örneğin eğitim sistemimizi temelden sarsan 4+4+4 buna örnektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na en az 60 bin kişilik kadrolu yardımcı hizmet personeli alımı yetkisi verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı internet hizmeti sağlayıcısı kurumlarla görüşerek, zorunlu örgün eğitim kapsamında devlet okullarına kayıtlı 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin internet erişimini sağlamalıdır. Türkiye’nin bu sorunları çözme kapasitesi vardır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz belediye başkanlarımızla her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.”
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.