İzmir'in Konak Meydanına yolunuz düşmüşse eğer, gözünüze mutlaka ilişmiştir... Çoluk çocuk, kadın erkek toplanmışlar, ellerinde pankartlarla sessiz sedasız topluma bir şey anlatmak istiyorlardı. Bu amaçla nöbetteydiler...Üç gün süren nöbeti Kedi Otizim Derneği organize etmişti. Pankartlarda, "çocuklar artık ölmesin", "Engellilerin yaşama hakkı", "Denetimler arttırılmalı, hak ihlalleri son bulmalı" gibi hepimizi ilgilendiren şeyler yazıyordu. Üç günlük nöbet eylemine Urla Otizmle Yaşam Derneği, Oder gibi otizmle ilgili dernekler de destek vermişti. Bu eylem her şey güllük gülistanlıkken, hiç bir sorun yokken keyfi bir nedenle olmamıştı tabii ki...
***
Peki neden? Hasan 9 yaşındaydı. Niğde Engelsiz Yaşam Merkezi’ndeki 13 çocuktan biriydi. Epilepsi hastasıydı ve otistikti. Odada ölü bulunmuştu. Daha doğrusu odanın ortasında yatarken dört saat sonra öldüğü anlaşılmıştı. Olay örtbas edilmek üzereyken, iyi ki var dediğimiz gazeteci İsmail Saymaz konuyu öğrenip köşesine taşıdı. Hasan'ın cılız bedeni ve kısa ömrü sayesinde yıllardır devam eden büyük bir skandal ortaya çıkmıştı. Saymaz'ın haberinden öğrendik ki; engellileri korumak, himaye etmekle yükümlü Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda görevli kadınlar tarafından engelli çocuklara adeta işkence yapılmış. Gündüz attıkları dayaklar yetmezmiş gibi akşam yedide odaların kapılarını kilitleyip ertesi gün sabah yedide açmışlar... 12 saat odada mahsur kalan çocukların durumu umurlarında olmamış... Aç bırakma sıradan olaylardan biri olmuş...
***
Şimdi konu yargı aşamasında ve 14 görevli kadın tutuklandı. Bir o kadar da soruşturması devam eden kişi var. Yani bir nevi organize suç örgütü oluşmuş. Bunların ayrıcalığı devletten maaş almaları. Bu olayın ilk olmadığını biliyoruz. Engelli çocuklar istismar edildi, yaşlılar bakımevinde dövüldü. Ama bu tüyleri diken diken eden olay artık bardağı taşırmıştı. İşte Konak Meydanı’ndaki eylem bu nedenle organize edilmişti. Engelli çocuk ve yetişkinlerin kaldığı bakım merkezlerinde ve eğitim kurumlarında ölüme varan kötü muamele olmasın, ihmal ve şiddet dursun istiyorlardı. Bu en temel insan hakları talebi için sokaklara dökülmeye, yağmurda çamurda nöbet tutmaya gerek var mıydı o da ayrı konu. Olması gereken olmayınca...