9 Eylül’ün dünkü manşetini görmüşsünüzdür.
15 yaşındaki bir otizmli gencin Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçmesini işlemişler.
O genç yüzücü Tuna Tunca…
O yakışıklı yüzücüyü yakından tanıyorum.
Birisi başarılı olduğunda hemen yancılar çıkar, kırk yılık dost numarası yaparlar ya, benimki de biraz öyle oldu…
Ama yemin ederim tanıyorum…
İsterseniz kendisine sorun…
Tuna'dan önce otizmle mücadelede sporun önemine değinmek istiyorum.
Aslında bu konu sporla sınırlı değil…
Ana fikir şu…
Otizmli birey sanattan spora herhangi sevdiği bir konuya odaklandığında kendini iyi hissediyor. İyi hissedince başarılı da oluyor.
Başarılı olduğunda kendine güveni geliyor ve diğer insanlarla daha kolay iletişim kurabiliyor.
Böylece otizmin en temel sorunlarından biri olan iletişimsizlik kısmen azalıyor ve otizmli kişi toplum içinde daha çok yer alıyor…
Ama tüm bunlar, kağıda döküldüğü kadar kolay olmuyor.
Hiçbir uyarıya itibar etmeyen, komut almayan bir çocuk düşünün.
Tek artısı yüzmeyi sevmek.
Yüz diyorsunuz yüzmüyor, kulaç at diyorsunuz atmıyor ama sudan da çıkmıyor.
İşte Tuna böyle bir çocuktu. Üstelik fazla kilolarından dolayı başka spor da yapmak istemiyordu.
O çocuk şimdi bir delikanlı ve normal insanların bile göze alamadıkları mesafeleri bir çırpıda yüzüyor. Çanakkale Boğazı’ndaki yarışlara katıldığında yetkililer yarışa alıp almama konusunda tereddüt etmiş. Ama Tuna 6480 metreyi, 57 dakika gibi bir sürede tamamlayarak ikinci olmuş…
Bence bu azımsanacak bir başarı değil.
Altında annesinin, babasının ve antrenörünün çok ciddi bir emeği var.
Ama asıl başarı Tuna’yı sporcu disiplinine adapte edebilmek.
Bir gün trafik nedeniyle antrenmana gecikiyorlar, Tuna başlıyor sızlanmaya, “Mert beni mahvedecek” diye…
Yüzme hocasının disiplinini o kadar özümsemiş yani.
Bence bu, dereceler kadar önemli.
Bu arada Tuna’nın araba sevdası meşhur.
Yeni tanıştıklarına bile “Arabanız ne marka?” diye sorar.
Bana da ilk tanıştığımızda sormuştu. O gün gönlümden geçen bir araba markası söyledim. İki üç ay sonra karşılaştığımızda yeniden sordu.
Ben de gerçek arabamın markasını söyledim. “ne oldu önceki arabayı sattın mı? dedi…
Durumu idare etmek için başka konuya geçtim…
Otizmli çocukların böyle can sıkıcı özellikleri var, insanın yalanını yüzüne vuruyorlar…
Haftanın Haberleri

7.7 büyüklüğünde deprem

Myanmar’da deprem kehaneti panik yarattı: Astrolog gözaltında

İBB Kent Lokantaları 30 Nisan Çarşamba Günü Menüsü

Emekli banka promosyon kampanyaları Nisan 2025! En yüksek emekli promosyonu veren banka hangisi ve ne kadar veriyor?

Kral Kaybederse dizisindeki Kenan Baran karakteri Eskişehirli çıktı

Son dakika deprem mi oldu? 29 Nisan 2025 nerede, ne zaman deprem oldu?