Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimleri kazanması, birinci parti olması suları durduramadı. Bu partiyle ilgilenenler ve bu çatı altında siyaset yapanlar, CHP’yi CHP’nin kemirdiğini iyi bilirler. Bu kötü alışkanlıkları sağ partilerde çöküş dönemleri hariç göremezsiniz. Ama CHP’de ‘Demokratik bir partiyiz” söylemleri öne sürülerek partiye zarar verecek her adım atılabilir, bu mübahtır.
Bu yazıda üç konuyu ele alacağım. Birincisi nereden çıktığı belli olmayan SHP’nin kurulması. Sosyaldemokrat Halkçı Parti Genel Başkanı olarak kayıtlarda görülen Burak Çelik’in açıklamaları, genel merkezi bile olmayan bu partinin neyi hedeflediğini bize anlatmıyor.
Örneğin; merdiven altı bir görünümü olan yeni SHP kurucularından Oyuncu, yazar ve yönetmen Zülfü Hamit Altın, Kemal Kılıçdaroğlu’nu işin içine sokmaya çalışıyor.
Altın şöyle diyor:
“Kurucular kurulundan bir arkadaşımızdan bana böyle bir teklif geldiğinde, 'Kemal Kılıçdaroğlu’na ulaşın, onu partinin başına mutlaka getirin arkadaşlar' dedim. Böyle şahsi bir önerim oldu. Bu da benim Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na duyduğum saygı ve sevgiden kaynaklı. Mademki parti genel başkanımızı bir kenara ittiler, o bir kenara itilecek biri değil, böyle bir oluşum varsa bu beni heyecanlandırır ama onun başında da Kemal Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyorum." CHP’nin eski lideri ise buna ‘Hayal ürünü” yanıtını veriyor.
SHP Genel Başkanı Burak Çelik ise bir gazeteciye yanıt verirken, DEM Parti ile herhangi bir politikalarının olmadığını belirterek "Bizim DEM Parti ile bir politikamız olamaz. DEM Partiyle ne konuşacağız. Bu bayrağı ve Atatürk ilke ve inkılaplarını yok sayan hiçbir partiyle görüşmeyeceğiz" sözlerini sarf ediyor.
Bir yanda Atatükçü olmadığı iddiasıyla Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ırkçı saldırılarına maruz kalan Kemal Kılıçdaroğlu, diğer yanda ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu kendisini siper etmeye çalışan SHP’nin garip yöneticilerdi.
En ileri açılım olarak görülmüştü
Oysa DEM Parti ile görüşmeyeceklerini söyleyen SHP kurucuları şu gerçeği bile bilmiyor sanırım. SHP bu ülkenin en değerli ve ileri görüşlü lideri Erdal İnönü önderliğinde Türkiye’nin her yerini bir bütün haline getirmek için dönemin en önemli Güneydoğu Raporu’nu yayınlamıştı. O dönemde “Derin Devlet” harekete geçmiş ve SHP’yi yok etmek için büyük çaba sarf etmişti. Ve bunu başarırken, bugünkü CHP içinden çıkan ırkçı isimler gibi partiyi imha edecek her olay yaşanmıştı.
Özcan ve Köksal sorunu ne olacak?
Seçimden önce af edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Suriyeli mülteciler üzerinden yürüttüğü siyasetini sempatik bulanların arkasına sığınarak, şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ediyor. Sanıyorum bu kez Tanju Özcan’ı yöneticiler CHP dışında bırakmaları kaçınılmaz. Bu benzeri bir belediye başkanı ise Afyon’da var. CHP’ye seçim kazandırdıktan sonra Burcu Köksal da Tanju Özcan’ın izinden giden Burcu Köksal’ın da yeniden sorgulanmasında yarar var. CHP’nin bunları yapması yetmeyecektir.
Söylem Birliği yok
CHP’de olanlar bilir. Bu partide herkes aklından geleni söylerken, partide ortak bir dil oluşturulamadı. Bu uzun soluklu bir dert. Giderilmesi için de bir program kurultayı öneriliyor akil kişilerce.
O zaman CHP içerisindeki Ümit Özdağcıları en azından ait olduğu yerlere göndermek mümkün. Veya Marksist olduklarını hala iddia edenleri TİP ve daha sol partilere transfer ederek ülkedeki merkez solu aynı dil ve istekler doğrultusunda birleştirebilirsiniz.
Bunu yaparken de memleketin bölgelerini birbirinden ayırmadan davranılacağını da başından deklare edersiniz. Ankara ötesinde doğmuş herkesi Kürt ve terörist görenleri de rahatlatmış olursunuz.
İl Başkanı neden yoktu?
CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun son Danışma Kurulu toplantısında hedef tahtasına alındığını ve koltuğunu koruma konusunda zorlanacağını yazmıştım. BU görüşümü destekler bicinde bir gelişme yaşandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’ya ziyarete gittiğinde Şenol Aslanoğlu yayında yoktu. Tugay, Meclis Başkanvekili Zafer Levent Yıldır ile ziyarete gitmeyi tercih etti. Oysa Saygılı’nın mevkidaşı Şenol Aslanoğlu’ydu.
CHP İzmir’de de yeni gelişmeler yaşanabilir.