'Kadın ile erkek eşit olamaz, fıtrata aykırı'
'Genç kaynana şehvet uyandırır .'
'Kadın çalışarak fuhuşa hazırlık yapar'
'Kahkaha atan kadın iffetsizdir.'
'Hamile kadın sokakta dolaşamaz.'
'Kadını şeytanın yeri pazara yollamayın .'
' Asansöre kadınla erkek beraber binmemeli'
'Topuklu ayakkabı ayete aykırıdır.'
'Kadın dayağa şükretsin .'
Daha neler ,neler ...Bu sapıkların hezeyanlarıdan kitap yazılır,kitap...
21 yıllık iktidarlarında ortaya koydukları kadına bakış açısı bu.
Hatırlayınız ; Bir süre önce Partili cumhurbaşkanı Erdoğan bir açıklamasında (Türkiye'nin Taliban inancıyla alakalı ters bir yanı yok' demişti. O Taliban ki Afganistan'daki iktidarı ele geçirdiği 2021 yılından bu yana kadınların hayatını zindana çevirmiş. Kadınların okula gitmesini ,çalışmasını ,park ve restoranlara gitmesini , erkek doktora görünmesini, araç kullanmasını yasaklamış. Bu bayramda sokağa çıkmasına dahi izin vermemiş. Bu adamlarla aynı İslam anlayışında olmamız beklenebilir mi?
İşte bu anlayışı hakim kılmaya gayret gösteriyorlar.Bakın Cumhur İttifakının iki ortağına : Yeniden Refah Partisi; tek derdi kadına şiddetin önlenmesine yönelik 6284 sayılı yasanın kaldırılması..Ya Hüdapar ; Kadının adı zaten yok. Kadınların ellerini bile sıkmıyorlar.Atatürk düşmanı ve hain Şeyh Sait sevdalısı bir parti. Eli kanlı Terör Örgütü Hızbullah için ''Türkiye için bir terör örgütü olabilir ama bana göre bir terör örgütü değil' diyen bir başkanları var.
İşte bu koşullarda seçime gidiyoruz. Yurtiçinde 60 milyon 697 bin yurttaş oy kullanacak .Bunun yüzde 50.6'sı yani 30 milyon 713 bini kadın seçmen .Ülkenin kaderini değiştirebilecek önemli bir rakam.
Aslında kadınlarımız için bu sadece bir seçim değil. Bu bir referandum .Kadınlarımız, ya kadın haklarını geriletmek isteyenlere ,kadınları toplumda ikinci sınıf insan olarak kabul edenlere ,onu baskılayan, kapatan ,cinsel öge olarak görenlere fırsat vericek...
Ya da Kadına şiddet ve tacizin olmadığı ,çocuk yaşta gelinlerin bulunmadığı ,kız çocukların eğitimden mahrum bırakılmadığı, kadınların namus kavramıyla baskı altına alınmadığı,toplumda sevgi ve saygı gören ,ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeyen ,yaşamın her alanında eşit, söz sahibi,emeğinin ,özgürlüklerinin korunduğu , kadınların korkmadığı, susmadığı, baskıya boyun eğmediği bir toplum yaratılacak.
Hiç zor değil. Sandığa gitmeden yepyeni bir dünya hayal etmeleri yeterli. Sandıkta bir devrime imza atarken , işsiz kalan eşini , evladını , mutfaktaki yangını, gelir adaletsizliğini de unutmaması gerekiyor.
Korkmayan ,susmayan ,baskılara rağmen itaat etmeyen kadınlarımız, Kurtuluş Savaşında dondurucu soğukta, sırtında bebeğiyle cepheye cephane taşıyan kadınların torunları ...