29 Ekim 2023…
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız o güne koşar adımlarla ve de inançla ilerliyoruz…
Cumhuriyet’i Atatürk’e borçluyuz…
Mustafa Kemal Atatürk, hakimiyetin millete ait olduğunu belirterek “Kuvvet birdir ve o Milletindir.” demişti…
Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk Milleti’ne armağan ettiği büyük eseri için Türk gençliğine güveni de tamdı. Nitekim “Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yükseltecek sizsiniz” diye vasiyetini açık açık yazmıştı.
Evet kuvvet birdir ve o milletindir…
O “Tek Adam”dı; ama, her alanda olduğu gibi “ADAM GİBİ ADAM”dı…
Ne zaman “Tek Adam” dense, şöyle bir dünya liderlerine ve de “Tek Adamlığı” sadece uhdesine alanlara bakıp vicdan muhasebemi(!) yapıyorum…
Tabii ki, Cumhuriyetimizin kutsal çatısı TBMM’dir. Orada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve de Bakanlarla milletin vekilleri vardır.
Şimdi 100’üncü yılla taçlandıracağımız Cumhuriyetimiz “Başbakansız” ve de “Başkanlık sistemi” ile yeni bir seçime kanadı kırık kuş misali hazırlanıyor gibi eliyor insana!
Olmazsa olmazlarımızdan iktidarı denetleyecek bir de muhalefetimiz var. Şimdi o muhalefete söylenen sözler siyasi mantık süzgecinden geçmeden halkın ağzına almadığı ölçüler dışında sarf ediliyor:
“Be namussuz, be ahlaksız adi!”
* * *
Bir seçmen olarak bu şartlar altında seçime nasıl gidileceğini, vereceğimiz oyların nasıl kontrol altına alınacağını tüm vatandaşlar gibi düşünürken muhalefetin 6 liderinin ortak çabası ile tek umudumuz da yeşermeye başladı…
Hatta İYİ Parti lideri Meral Akşener’in masadan kalkması, ülke için ciddi bir alarm niteliğinde oldu!
Hepimiz, diğer 5 liderle birlikte “akıl yürütme eylemine” başladık. Nitekim mantıkla çatışarak 6’lı Masa’da taşlar yerine oturdu…
Anlatmak istediğim şu; bir ara “ kumar masası” diye anılan 6’lı Masa’ya geri dönen Akşener, tesadüflere yer bırakmadı.
Herkes gibi Meral Akşener de biliyordu ki; Tanrı kumar oynamaz! Demokrasi bir uzlaşma sistemidir. Dolayısı ile çareler tükenmez!
Kısacası, her geçen gün daha çok şey öğrenip, inşallah Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılı’na bugünün gençliğinin ulaştıracağına olan inancımız tamdır…
Bilinen bir gerçek, daha doğrusu test edilmiş şu gerçek çok önemlidir: Başarılı olmak değil, “erdem sahibi” olmak önemlidir. Onun için erdem sahibi olmaya çalışmalıyız…
* * *
6’ lı Masa bu gerçekler ışığında Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmiş, hedefine de kilitlenmiştir…
Şimdi araştırma şirketleri, harekete geçip agresifleşen iktidarın tek adam sistemine karşılık muhalefetin gerçek cumhuriyet sisteminin meclise nasıl yansıyacağını araştırmaya başladılar…
Ancak geçmişte bir piyasa araştırma şirketi olan Advira tarafından 1010 İspanyol arasında yapılan bir anketi notlarım arasına almıştım. Şimdi sırası gelmişken 2010’lu yıllarda arşivime aldığım bu anketi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Başarıdan önce en çok değer verilen “erdemler” şöyle:
Samimiyet: (% 42), Dürüstlük: (% 20), Asillik: (% 6), İyilik: (% 5), Dostluk: (% 5), Sempatiklik: (% 3), Sadakat: (% 2), Mütevazılık: (% 2) …
Biliyorum bizdeki araştırma şirketleri kapılarınızı çalmaya başladı bile…
Hadi gelin, bir de sizler yaklaşan seçim öncesi yukarıdaki erdemlere göre kendi anketinizi kendiniz yapın.
Sonra da arzu ederseniz benimle paylaşın.
* * *
Allan Percy’nin “Her güne bir Einstein” adlı eserini de raftan indirip daha gerçekçi açıdan bir daha gözden geçirdim.
Yazar “Hayatınızda Enstein’a yer açın, çünkü hiçbir yan etkisi yoktur!” diyor.
Bence tüm siyasetçilerin bu kitabı okumalarını tavsiye ediyorum…
Yine kitaplığımdaki Şevket Süreyya Aydemir’in “Tek Adam/Mustafa Kemal Atatürk” adlı 3 ciltlik kitaplarına da baktım.
Tabii ki, o “Tek Adam”lığını sakın günümüzün “tek adam” özentiliği ile karıştırmayın!
Hayırlı seçimler. Hayırlı yüz yıllar…