İngiliz Gazeteci Yazar Dr. Andrew Mango, 15 Mart 2001 tarihinde, ‘Demokratik İlkeler Derneği’ tarafından düzenlenen konferansta görüşlerini şöyle açıklamıştır: “Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Çarı’nın da oyununa gelerek, zor duruma girmelerine karşın, Azeri Türklerinin yaşadığı bölgede milli devletlerini kurmayı başarmışlardır. Atatürk’ün biyografisini yazan bir araştırmacı olarak, Milli Türk Devleti kurulurken, barışın hedef alındığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 77 yıllık yaşamı boyunca bu hedefe bağlı kalındığını biliyorum. Atatürk’ün inancına göre, 1923 Lozan Antlaşması asırlardan kalan hesapları kapatmıştı. Bu hesapların, hiçbir zaman ve özellikle politikacılar tarafından yeniden açılmaması gerekliydi. Ermeni milliyetçileri ve onların yandaşları politikacılar bunun tam aksini yapmaktadırlar. Ermeni milleti kimliğini geçmişin acı ve öç duyguları üzerine kurmayı istemektedir. Komşuları Azerbaycan aleyhine yayılmacılık yaparak, Kafkaslarda daha büyük bir Ermenistan kurmak gibi bir girişimde bulunmaktadırlar. Oysa Türklerin dost Ermenistan’a gereksinim duymalarından fazla, Ermenilerin dost bir Türkiye’ye gereksinmeleri vardır.”
PROF. DR. ERİCH FEİGL
‘Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu’nda Prof. Dr. Erich Feigl şu konuşmayı yapmıştır: “Aşırı derece yalan vardır, azılı yalanlar vardır, bir de istatistikler vardır diye, yalanları kategorilere ayırabiliriz. Her şeyden önce yalanların kısa bacakları vardır. Uzun süre o bacaklar üzerinde duramazlar. Ermeniler açısından bakıldığında; kötü önderler, kötü propagandalar yapmışlardır.”
AMERİKALI EMEKLİ SAVCI SAM WEEMS
‘Ermeni Hilesi’ adlı bir kitabın yazarı Sam Weems, aşağıdaki İngiliz raporuna dikkat çekmektedir: “1915 yılında Doğu Anadolu’da Rusya, Büyük Britanya ve ABD’nin bir hayli görevlisi vardı. Onlar, Osmanlı Hükümeti’nin emriyle gerçekleşen bir Ermeni soykırımına ilişkin herhangi bir kanıt görememişlerdir. Bu tür dehşetli olayların olduğu hakkında, Ruslara, İngilizlere ve Amerikalılara ilk bilgiler Eçmiyadzin Katagigosu tarafından verilmiştir. Onun Türklere karşı nefret beslediği ve Ruslara yardım ettiği konusunda hiçbir şüphe yoktur.”
ERMENİ TARİHÇİ PROF. DR. HOVANNİSİA
Prof. Dr. Hovannisia; ABD’de yaşayan Türk düşmanlığıyla bilinen bir Ermeni tarihçisidir. 1982 yılında Münih’te yapılan ‘Dünya Ermenilerinin Problemleri Kongresi’nde Hovannisia, şunları söylemiştir: “Ermeni soykırımı kanıtlanamamıştır. Hukuken geçersizdir ve kaldı ki zaman aşımına uğramıştır.”
ERMENİSTAN’IN İLK BAŞBAKANI
Taşnak lideri ve Ermenistan’ın 1918–1920 tarihleri arasında ilk Başbakanı olan Ovanes Kaçaznuni’nin tehcir konusundaki tespiti çok ilginçtir, okuyalım: “1915 yaz ve sonbahar döneminde, Türkiye Ermenileri zorunlu tehcire tabi tutuldu, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar, Ermeni sorununa ölümcül bir darbe vurdu.
Tarihsel Ermenistan’ın, bize devreden gelenekleri ve Avrupa diplomasisinin vaatleri doğrultusunda, bağımsızlığımızın temelini oluşturması gereken bölgeler boşaltıldı; Ermeni illeri, Ermenisiz kaldı. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir konu bulunmamaktadır. Sonradan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’de Ermeni meselesinin temelli çözümü açısından bu yöntem, en keskin ve en uygun bir yöntemdi.”
WASHİNGTON BÜYÜKELÇİSİ ŞÜKRÜ ELEKDAĞ
1985 yılında, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ, ‘Ermeni Soykırım İddiaları’nı tartışmak için Washington’da 69 tarihçi ve bilim adamını bir araya getirmiştir. Bu bilim adamlarının arasında sadece bir Türk bilim adamı Prof. Dr. Halil İnalcık vardı. Geriye kalanlar yabancı bilim adamlarıydı. Bilim adamının hazırladığı rapora bir göz atalım: “Ermeni soyundan bir buçuk milyon kişinin 1915–1923 arasında Türkiye’de uygulanan soykırımın kurbanları oldukları anlatımına karşıyız. Türklerin 1915–1923 tarihleri arasında böyle bir katliam yaptıkları konusunda, hiçbir kanıt yoktur.” Bu rapor, 1985 yılı Mayıs ayında New York ve Washington’da çeşitli gazetelerde yer almıştır. 69 bilim adamı yapılan toplantıda, Aram Andonyan’ın kitabı hakkında da şu sonuca varmıştır: Belge diye belirtilen evrakların tamamen uydurma, sahte, yalan ve yanlışlara dayalı olduğu saptanmıştır.”
CHP Eski Milletvekili olan Şükrü Elekdağ, Nisan 2005 tarihinde katıldığı bir TV programında:
“Washington’da 1985 yılında yaptırdığı araştırmayı, bugün için tekrarlayamayacağını, Çünkü 69 bilim adamının tamamının Ermenilerce tehdit edildiğini ve baskı altına alındığını” açıkladı.
Sevgi ile, barış içinde kalın.