Sıcak geçiyor temmuz, can yakıyor, şüphe uyandırıyor.

Tam da geçtiğimiz yıl,

Yine bir temmuz günü,

İstanbul'da başlayan operasyon,

Aslında bu günlerin habercisiydi...

*

Paralel diye, devlet düşmanı diye,

Sabahın kör karanlığında,

Bir sürü polisi aldılar önce,

Sonrası çorap söküğü gibi geldi.

*

Bir yıl geçti üzerinden,

Ne çözülen bir sır,

Ne de yargılanan kimse var.

Tehlikeli olarak suçlanan,

Herkes içeride ama,

Bir yıl sonra ortalık yine kan gölü.

*

Yine aylardan temmuz,

Yine ortalık yakıcı sıcak,

Seçimin sonucu sıcak,

Bombalar patlıyor sıcak,

Yine asker, polis ölüyor,

Gündem hep sımsıcak...

*

Bir yıl geçmiş üzerinden,

Boy boy manşet atanlar,

Yalan kuranlar, hırsızlar,

Memleketini, şerefini satanlar,

Ellerini sallaya sallaya geziyor,

Ama memleket hala kan kokuyor.

*

Hala karanlık dehlizlerde,

Kurmacalar hazırlanıyor.

Yeni listeler hazırlanıyor,

Yeni operasyonlar planlanıyor.

Ne için?

Bir zalim yatağında,

Uykusunda kabus görmesin diye.

*

Hiç umutsuzluğa düşmeyin.

Bunca gözdağına,

Bunca gözaltına, tutuklamaya,

Bunca kurguya, karalamaya,

Bunca bombaya, cinayete,

Bunca baskıya, tehdide,

Bunca zulme, karalamaya,

Bunca rüşvete, makam vaadine,

Bunca yalana, sahteciliğe rağmen,

Hala bu memlekette insanları,

Birbirine kırdıramıyorlarsa,

Bölemiyor, parçalayamıyor,

Kandıramıyor, unutturamıyor,

Gerginleştiremiyorlarsa,

Bu insanların mayasındandır.

*

Bu memleketin insanları,

Sessizdir, sedasızdır ama,

Aynı zamanda vefakardır,

Yapılan iyiliği de, kötülüğü de,

Ne unutur ne unutturur.

Aksi oluverseydi,

Bu temmuz sıcağına rağmen,

Bu sabrı gösterir miydi?