Türkiye’de son 25 yılda siyasete damga vuran bazı isimlerin söylemlerinin ve eylemlerinin Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmediğini, kısa süre önce söylediklerinin tam tersini yaptıklarını fark etmişsinizdir. Bunun nedenlerini, yaklaşık bir yıl önceki “‘Türkiye Otomobili’ ve direksiyonu” başlıklı yazımda, Türkiye’yi bir otomobile benzeterek, kolayca anlaşılacak biçimde anlatmaya çalışmıştım… Son bir yılda yaşadıklarımız, özellikle Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Akşener konusunda yazdıklarımı haklı çıkardı. Direksiyonun nasıl el değiştireceğini anlatabilmek için önce ilk yazımı kısaca özetleyeceğim.
Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) gerçekleştirebilmek için 25 yıl önce, Türkiye bir ‘Otomobil’ gibi tasarlanmaya başlandı… O sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Erdoğan, Başbakan ve ‘BOP Eş Başkanı’ olarak direksiyona en yakın sol ön lastiğe yerleştirildi. 1 Mart 2003 Tezkeresi Meclis’ten geçmeyince, FETÖ sağ ön lastiğe geçirildi ve 2007’de, öncelikle Ordu’yu hedef alan Ergenekon Kumpası başlatıldı. 2008’de Cornell-Karaveli ikilisinin yazdığı, Cornell tarafından zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’e verilen ABD/İsveç ortak yapımı ‘İki Kutba Bölünmüş Bir Türkiye için Beklentiler’ başlıklı raporda, ‘Deniz Baykal’ın istifaya ikna edilerek yerini Kılıçdaroğlu’nun alacağı’ ve ‘Erdoğan’ın iki kez üst üste cumhurbaşkanı seçileceği’ art arda yazılıydı. Baykal, önemsemediği bu rapordan 1,5 yıl sonra, FETÖ’nün seks kaseti ile ‘ikna oldu’. 2014’te Kılıçdaroğlu ve Bahçeli seçilme şansı olmayan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ‘Çatı Aday’ olarak gösterdiler ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladılar. ‘Otomobil’in sağ arka lastiği Bahçeli, sol arka lastiğiyse Kılıçdaroğlu idi artık. 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminde sağ ön lastik (FETÖ) patlayınca, Erdoğan’a yıllarca en ağır hakaretleri eden Bahçeli sağ arkadan, sağ öne geçti ve 2018’de ‘Cumhur İttifakı’ kuruldu. Bahçeli’den boşalan sağ arkayı ise Akşener doldurdu. Aynı yıl Kılıçdaroğlu söz verdiği, kazanabilecek Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yerine Muharrem İnce’yi aday gösterdi; Akşener onu desteklemek yerine aday oldu ve cumhurbaşkanlığı Erdoğan’a ikinci kez hediye edildi. Son cumhurbaşkanlığı seçiminde hukuken olanaksız olan Erdoğan’ın adaylığına itiraz edilmedi; seçilmeleri kesin olan Yavaş veya İmamoğlu yerine Kılıçdaroğlu aday oldu ve Erdoğan’ın üçüncü kez kazanması sağlandı. Kılıçdaroğlu’nun Kurultay’da, görevdeyken seçilemeyen ilk genel başkan unvanını kazanmasıyla, sol arka lastik patladı ve onu Kurultay’a gidip aday olmayan sağ arka lastik Akşener izledi.
Gelelim son 1 yıl içindeki gelişmelere… Yokuş yukarı çıkarken iki arka lastik birden patlayınca, otomobil patinaj yapmaya ve geri gitmeye başladı. Erdoğan’ın Sinan Ateş davasını kapatmaya yanaşmamasına ve Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile el ele tutuşturmasına Bahçeli, 17/25 videosu ve “Apo gelsin, Meclis’te konuşsun” ile karşılık verince, iyice eskimiş ön lastikler arasındaki rot balans ayarları iyice bozuldu ve sağa sola yalpalamalar başladı. İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi ve büyük halk desteği karşısında bulabildikleri çözüm yolları, hukuksuz biçimde diploma iptali, önüne çıkanı tutuklamak ve üçüncü lastik olarak Öcalan’ı kullanmak! Ancak bu yanlış girişimler AKP ve MHP’ye desteği daha da azaltıyor ve otomobil takla atabilir.
Çözüm Yolu
Tek çözüm yolu, otomobilin 4 lastiğinin birden yenilenmesi, ayrıntılı bir bakımdan geçirilerek fabrika ayarlarına döndürülmesi ve direksiyonun ele geçirilmesi. Erdoğan’dan boşalacak sol öne İmamoğlu, Bahçeli’den boşalacak sağ öne Yavaş geçince otomobil savrulmaktan kurtulacak; arka sola Özel, arka sağa Özdağ yerleşince yeniden hız kazanacak; dışardan destekleyecek Demirtaş’ın işbirliğiyle Kürt Sorunu çözülecek, ekonomi düzelecek ve…
Her şey çok güzel olacak.
Sizlerin direniş ve desteğiyle…