Afrin operasyonunun 37’nci günündeyiz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum.
Afrin’deki son durumdan önce savaşın sebebini anımsayalım.
Suriye Devlet Başkanı Esad'a karşı protestolar birdenbire iç savaşa dönüştü ve 300 binden fazla insan hayatını kaybederek ülke tahrip oldu. Suriye iç savaşı artık Esad ve karşıtları arasındaki bir mücadele olmaktan çıktı. İran, Rusya, Suudi Arabistan ve ABD gibi küresel güçlerin de içine karıştığı ve kimin kime karşı savaştığı belli olmayan bir kaos ortamı doğdu.
Sünniler ve Şiiler arasındaki mezhep çatışmaları da savaşın bir türlü sona ermemesinin bir diğer sebebi DEAŞ ve PYD terör örgütleri. Suriye'deli terör örgütlerinin ABD ve Rusya tarafından desteklenmesi, savaşı bitirmiyor. Tahran’ın desteklediği milisler Türkiye-İran ilişkilerinde sıkıntı yaratma potansiyeli taşıyor. Suudi Arabistan ise, İran destekli gruplara karşı savaşmaları için isyancı kuvvetlere maddi yardımda bulunuyor. Sahada güçler savaşırken diğer taraftan ittifaklar içine giriliyor. Böylece süreç içinden çıkılmaz hale geliyor.
Sonuç Suriye’de 5 yılda 300 binden fazla kişi yaşamını yitirdi. 5 milyon Suriyeli ülkelerini terk ederek Türkiye, Lübnan ve Ürdün olmak üzere birçok ülkede göçmen statüsünde yaşamaya başladı. Savaş yüzünden Suriyeliler'in yüzde 85'i sefalet içinde yaşıyor.
Atatürk’ün izlediği dış politikayı anımsayın. Yaptığı bölgesel ittifaklarla dış sorunları nasıl çözmüştü. Şimdi biz dış politikadaki hatalar yüzünden bu güne geldik. İş ordumuza düştü ve Türk Ordusu kendi işini kendi görüyor, kimseye hesap vermeden. Terör örgütü olarak tanımladığı ve ulusal güvenliğe tehdit unsur olarak gördüğü PKK'nın uzantısı olan YPG, PYD, SGD ve DEAŞ'a karşı askeri operasyonlar düzenliyor. İşi elbette zor. Ama arkasında Türk Milleti var.
Türk ordusu Zeytin Dalı Harekatı’na girişirken tüm olasılılıkları hesapladı. Suriye ordusu ile nasıl mücadele edileceğini de unutmadı. Sonuçta olasılılıkları ve risklerin çok yüksek olduğu bir süreç senaryosu ordumuz tarafından değerlendirildi. Zeytin Dalı Harekatı tamamen haklı, meşru ve doğru gerekçelere dayanıyor ve kendi güvenliğini temellendiriyor.
Savaş bazı gerçekleri unutturmasın. Çıkarlar için emperyalizm sahada boş durmuyor. Amerika bölgeyi kontrol altına alıyor, Ruslar üslerini kuruyor. Enerji kaynakları İran, Rusya ve Çin tarafından paylaşılıyor.
Sözün özü; sorunun çözümü diplomasiden geçiyor.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.