Seçimlere giden süreç içersinde en önemli faktör “Zamanın ruhunu yakalayamayan” kişilerin siyaset arenasında kendilerine “YER” arayışı içerisine girmeleridir. Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri iyi analiz edemeyenler, eskimiş yüz ve bilgileri ile her alanda yönetime talip olmaktadırlar.

Görme engelliler için yapılan sarı kabartmalı çizgileri yapanların daha sonra bunların üzerine arabalarını park ederek “ENGEL” çıkartmaları gibi ellerine verilen beyaz bastonlarla “Kurtuluş” reçeteleri yazmaya çalışmaları ibretle izlenecek bir olaydır.

Evrensel gelişmelerden ve Türkiye gerçeklerinden uzak bu tutum, seçim sonuçlarının Türkiye için olumsuz bir ortam yaratmasına neden olacaktır. ‘BEN BİLİRİM’ odaklı bu politika anlayışı halkın beklentilerine çözüm getiremez. Özellikle gençlerin kurdukları iletişim ağları ile elde ettikleri vizyon ve bunlara ulaşma yollarının yanından bile geçmeyen bu politik yaklaşım birçok “KEŞKE”yi beraberinde getirecektir.

Siyaseti kendi çıkar hesaplarına göre yapan bu aktörlere şunu hatırlatmak isterim. “Geç gelen teselli idamdan sonraki affa benzer”. Onun için herkes ilk önce “AYNA”ya bakmalı, konumunu ona göre belirlemelidir.