Yılın son ayına da hızlı giriş yaptık… Yaşam kargaşalığı, umudun kırpılan kanatları, gerilimler, kırılmalar, onarılmaz sorunlar yumağı…

Benim gibi yaşı yetmişleri aşanlar için de hüzünlü, acılı, tedirgin, kaygılı, sevimsiz günler… Gene de karamsarlığa, yılgınlığa, umutsuzluğa sayfa açmayalım diyorum.

Aralık ayının 7. günündeyiz. Yazın dünyamızın yitiklerini de analım diyorum.

Hüseyin Cahit Yalçın’dan başlayalım. Servet-i Fünûn döneminde başlar yazın yaşamı, gazeteciliği. 

Abdülhamit, Meşrutiyet, Atatürk, İnönü, Demokrat Parti dönemlerinde söz dalaşlığı, eleştirileri, aynı zamanda kültürün yaygınlaşmasına destekleriyle bilinir. 1874’te doğmuş, 7 Aralık 1957’de ölmüş.

Halka, halkın gerçeklerine yazınsal yönelişin Anadolu'ya erişen ilk başarılı emekçisi Reşat Nuri de 7 Aralık 1956’da ayrılmış aramızdan.

Gözlemci, gerçekçi, eğildiği sorunları yansıtmadaki etkisiyle bugüne dek değerini yitirmeyen bir romancı. Geleneksel karşısında yeniyi sunma, Cumhuriyet kazanımlarını yayma çabasında bir yazın emekçisi.

Ya Abidin Dino? 1913’ten 1993’e dek süren 80 yıllık yaşam serüvenine, sürgün yıllarına imza atmış yazar, film yönetmeni, kültür insanı, devrimci…

Nazım Hikmet’in Saman Sarısı şiirinde “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin” dizesinin kahramanı Abidin Dino, belki mutluluğun resmini yapamadı, ama yazdığı şiiriyle mutluluğu anlatmaya çalıştı.

KİLİS’İ DE ANMALIYIM…

Kilis, yıllarca Gaziantep’in ilçesiydi. 1995’te il oldu. Ne var ki Antep’le Kilis’in ilişkileri pek iyi olmadı; ama benim için iki özel kenttir her zaman.

Annem babam Kilisli’dir. 1946’da ilçe olan Oğuzeli’nde doğmuşum. Kasabam Oğuzeli, ilim Antep’tir.

Süryaniler, Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Memlukler, Osmanlılar egemenliğinde yaşamış olan Kilis, tarihsel kimliği olan bir kent. Bugün de Kilis’in düşman egemenliğinden kurtuluşunun 101. yıldönümü.

***

TRT’de çalışırken çok sevdiğim kentlim, değerlim Türk Halk Müziği programcısı Mazlum Nusret Kılıçkıran’ı, onun dayıoğlu, hemşerim gazeteci, yazın emekçisi dostum Okan Yüksel’i unutmam olası mı?

İzmir’de yaşayan, usta gazeteci Öcal Uluç, kardeşi yakın günlerde yitirdiğimiz gazeteci Hıncal Uluç’un da Kilisli olduğunu biliyor muydunuz?

Peki ya Ahmet Taner Kışlalı ( 1939-1999)? Yaşasaydı 83 yaşında olacaktı. Kilisli bir ailenin çocuğu. Kemalist, aydınlanmacı, laik, demokrat, saygın, seçkin bir bilim insanı, siyasetçi, bakan…

Nice güzel şarkıların bestecisi, yorumcusu, Türk Sanat Müziğinin usta adı Alâeddin Yavaşça ( 1926 - 2021 ) da Kilislidir.

Türk şiirinde Seyfettin Başçıllar (1930-2022) adını unutmam olası mı? Söyleyiş güzelliği, şiir işçiliği, imge varsıllığı, lirik söylemiyle ikinci yeni şiirin de sürdürümcülerinden oldu. Kilis için yazdığı şiirinden dizeleriyle buluşalım o zaman:

“Kalaylı taslara çaldık yoğurdu / Güzel çocuk seni kimler doğurdu? / Daracık sokaklar, küçük bir meydan, / Süt içtim dilim yandı amanın aman! / Mantığa esenlik, bilgiye sevgi, / Köşker çarşısından Merküpçü Rahmi, / Aşktan başı dönmüş Zihni Baba’nın, / Her zamankinden çok Allah’a yakın. / Halk konuşur kendi gönül dilince / Anne sütü gibi tertemiz Türkçe.”

*** 

Aralık’tan bakarken, kış görsellerini, kuş güzelliklerini, doğayı, umudu, yaşama sevincini, şiirin telaşını, yazının eylemini, kitapla çoğalan aydınlıkları da inadına yaşıyorum, düşlüyorum, ne çok seviyorum dostlarımı…