Seçimlere 46 gün kala birçok olay ve gelişmelere tanık oluyoruz. Yeni yolsuzluklar, suistimaller, kayırmalı atamalar ve bunlara bağlı olarak birçok olayı sıralayabilirsiniz. Ancak bunlar arasında en önemli konu kişiler ve partilerin birbirlerini eleştirirken kullandıkları söylem biçimi ve kelimelerdir. Türkiye’nin demokrasiye geçtikten sonra bugüne kadar geçen süreç içinde görülmemiş bu yaklaşım, toplumu daha derin bir bölünme, adeta düşman cepheler yaratma zemini hazırlıyor.

Siyaset arenasının “ESKİYEN” yüzlerinin geçmişte kalan “KLİŞE” söz ve yaklaşımları ise geleceğe yönelik hiçbir umut vermiyor. Türkiye’yi yönetmeye talip olanların hiçbir ideoloji ve ilkelere dayanmayan söz ve vaatlerini açıdan havada kalıyor.

Siyaset alanındaki bu kaos, “Tencere dinin kara, seninki benden kara” tartışmalarının ötesinde bir anlam taşımıyor. Brütüs ve Truva atlarının oluşturduğu bu topluluk adeta ihanet edenlerin oluşturduğu koalisyonlara benziyor. Babasına ihanet edenlerle kol kola giren parti başkanları, kendisini zirveye taşıyan eski partisine en ağır sözlerle saldıran adaylar, bugüne gelebilmek için partilerine, ilkelerine ihanet eden, arkadaşlarını yüzüstü bırakanların bu ülkeye verebilecekleri hiçbir şey gözükmüyor.

Yeni bir umut, yeni bir hayat düzeni için görev gene gençler ve kadınlara düşüyor. Seçimlerde bu eski yüzleri oylarınızla siyaset sahnesinden silin, geleceğinizi çağın gelişmelerini göz önüne alarak siz kurun. Hayatınıza yeni bir yön verin. Tamir etmeye kalkmayın. Kırık dökük binayı yıkın, sağlam zemine oturtulmuş yeni bir bina inşa edin.