Dürüstlükle yapılan siyasetle simgeleşmiştir.
Mottosu nettir; “Bizim iki gücümüz var; hak ve halk!’’
CHP’de "Ortanın Solu" politikasının öncüsüdür.
1977’de partisinin oyunu yüzde 44’e çıkartmıştır.
Dağa taşa "adı" yazılmıştır!
Barışı, emeği, emekçiyi; hep savunandır!..
Çiftçinin dostudur. Çiftçi yaşlı bir kadın takmıştır ona “Karaoğlan” lakabını.
“Toprak işleyenin, su kullananın” ünlü sloganıydı.
****
1970’lerin modası uçuk mavi gömlek.
Güvercin. Kasket. Demli Çay. Bitlis sigarası. Erica daktilo.
“Sayın’’ hitabı. (Tüm zamanların en kibar başbakanı derler ona.)
Umut-Barış-Özgürlük, Karaoğlan Bülent Ecevit'le özdeşleşmiştir!..
Ömür boyu “üç oda bir salonlu” evde oturmuştur.
Ölürken bütün varlığını Atatürk ve İnönü’den sonra devlete bırakan tek liderdir de!
Yakın dostu Prof. Dr. Emre Kongar, şunu yazar;
“Ecevit, hiziplere ve öteki politikacılara duyduğu tepkiden dolayı en zor yolu -doğrudan tabanla etkileşimi- seçmiştir.
Böylece duygusal destekçileri tabanda oluşmuştur!
Dürüstlükle yapılan siyasetle simgeleşmiştir!
Kongar Hoca’nın bir tespiti de şöyledir;
“Ecevit ve ailesi, siyasal yaşamları boyunca (son dönemde ne yazık ki olağanlığını yitirip artık bir erdem haline gelmiş olan) ‘hırsızlığa bulaşmama’ konusunda başarılı bir sınav vermiştir.’’
****
Gazetecidir, şairdir de!..
Okan Yüksel Ustam’a göre;
Attilâ İlhân, Can Yücel ve Cemâl Süreyâ gibi ülke şiirinin yıldızlarındandır.
“Elele büyüttük sevgiyi birlikte öğrendik seninle’’yi satırlara dökmüştür.
“İnsan’’da;“elbette senden güzel olacaktı çizdiğin resim
yaptığın heykel: senden büyük olacaktı
senden yakışıklı elbette senden doğru söyleyecekti
yazdığın şiir elbette senden çok duyacaktı
söylediğin türkü:
sen olduğundan büyüksün
sen olduğundan iyisin
sen olduğundan güzel!’'
"Takalar geçiyor yükle yürekle
takalar geçiyor emekle dolu
günlük güneşlik kıyılardan kopmuş
denizlerde Anadolu’’
dizeleri de onundur!..
****
Sanatçılar, şairler;
onun döneminde en büyük itibar görmüştür!
Bakınız; Şair Ece Ayhan çok hastadır ve özel bir hastanededir.
Masrafları büyümüştür, maddi durumu yetersizdir.
Bülent Ecevit Başbakan’dır o günlerde.
Durumdan haberdar olur, şairi arar; ilgilenir ve masraflarını da hissettirmeden -bizzat- kendisi öder.
Bir tarihte ulusal ölçekte bir gazete manşet atmıştır:
“Ona şairden Başbakan olmaz diyorlardı!..”
Bal gibi de olurdu!..
Ecevit’e göre; “Şiirsiz kalan toplum bu nedenle insanlığın anadilinden kopmuş olurdu.’’
****
Nezaket abidesidir. Örneğin; bu anekdot Usta Haberci Uğur Dündar’dandır;
TRT yıllarıdır Dündar'ın...
Bir toplantıda (Keman Sanatçısı Suna Kan da eşi Faruk Güvenç ile dahildir) bir araya gelinir. Kan ve Güvenç erken kalkar.
Ardından Dündar’ı evine bırakacaktır Ecevitler.
'Renault Station' makam otomobilin bagajına iri kıyım Başbakanlık Koruma Müdürü oturur. (Makam aracının yerli olmasını isterdi. Zırhlı araç kullanmazdı, 7 kez suikaste uğrasa da.)
Eve geldiklerinde Uğur Dündar’ın oturduğu aracın ön kapısını açan; Koruma Müdürü Mümtaz Karaduman’dan önce davranan Başbakan Bülent Ecevit’tir!
Evine haber yapmaya gelen bir gazetecinin kaybolan anahtarını 'yerlerde emekleyerek' araması, dönemin hükümet ortağı yardımcısı Necmettin Erbakan’ı otomobiline bindirip arkasından el sallaması fotoğrafı; ‘nezaket’ tarihinden sadece birkaç örnektir de!
****
Yıl 1986, ara seçimler yapılıyor.
Ecevit yasaklıydı.
Eşi Rahşan Hanım, Erdal İnönü (SHP) ve Atillâ Yurtçu’nun (ANAP) rakibiydi.
İnönü büyük farkla milletvekili seçilmişti.
Ertesi gün Ecevitler’in Kordon’da kaldığı eve röportaja gittim.
Ne göreyim; tek başına bavulları yerli marka bir otomobilin bagajına yüklüyor.
Beni fark edip gülümseyerek yanıma geldi.
Hemen kendimi tanıttım,
“Günaydın Gazetesi Muhabiri Atilla Köprülüoğlu ben efendim.
Değerlendirmenizi alıp fotoğraf da çekeceğim!.."
Yanıtı: "Sizi kırmak istemem ama bavullarla fotoğraf çekmeseniz. Rica edebilir miyim?’’ dedi.
O kadar nazikti ki, “Nasıl uygun görürseniz’’ karşılığını verdim, ayaküstü röportajı tamamladım, tokalaşıp ayrıldım.
****
"Bülent Ecevit" denince usuma geliverenleri aktarmaya çalıştım..
İnsanı ölümden sonra yaşatacak olan; kalıcı ürünleri vermek,onuruyla gitmektir.
Onun da Ecevit’in de hataları olmuştur mutlaka.
Şairliğiyle, siyasetiyle, tevazusuyla, düşünceleriyle, uygulamalarıyla bize -insan olmayı- öğreten Bülent Ecevit’i halk taçlandırdı!.
16 yıl önce bugün yitirmiştik “Karaoğlan’’ı!..