İki milli maç öncesi ve sonrasıyla ne çok "dedikodu" vardı ama!..
Meğer tahminlerimizin de üzerinde "çok bilmiş", bilge yorumcuya sahipmişiz de haberimiz yokmuş!..
Milli maçları bile geride bırakacak türden dedikodu niteliğindeki yazıyı gazetelerde, sosyal medyada okuduk; tv ekranlarında "sallayanları" gördük!..
Sonuç...
Sıfır!..
Yazı kaldı, söz uçtu!..
Oysa böyle mi olmalıydı?
Güzel ülkemde, yaşananları akılcıl bir yaklaşımla eleştirme, yorumlama olanağı bulunmaz mı?
Eleştirilenler, "dedikodu" yapanlarla "iş yapanları" ayırıp, "ortaya karışık" ve "tartışma büyüsün" yaklaşımını bir yana bırakarak, konu olan "futbol"sa eğer, bu yönde tavır alamazlar mı?
Karşılıklı bir didişme-çekişme içinde ulusal takımın bugünü ve yarını için konuşmak, değerlendirmede bulunmak hayalcilikten öte bir şey olamaz...
Bugünden yarına büyük değişimler beklemenin de bir yararı yoktur!..
İki maçın genel görünümü de sonuçları da çöküşü gösteriyor çünkü!..
***
Çöküş salt ulusal takımda mı?
***
Bizim İzmirliler'in de bu arada birbiriyle yarıştıklarını gördük!..
Şaşırmamak elde değil!
***
TFF 2.Lig'de Karşıyaka, iyiye güzele koşuyor, şampiyonluk yarışının içinde olacak derken...
Bakıyorsunuz, Hatay'dan deplasmanında son dakika galibiyetten olurken, İzmir'de Aydın'a yeniliyor ve altıncı sıraya iniyor!..
Maç içinde hakem yanlışları, maç sonunda tartışmalar, itişip-kakışmalar; yerlerde yatırılıp gözaltına alınan yönetici görüntüleri futbola ne denli yakışıyor!..
Ve şimdi de "kural hatası" iddialarıyla maçı yineletme çabaları, bir geriye dönüş isteği!..
Konuşmaların içinde futbol yok; havada uçuşan kartların doğruluğu-yanlışlığı; hakemin yanlı davrandığı iddiaları var!..
İzlemediğimiz bir maç için yorum yapmak yanlış olur ama...
Gazeteciye bile sahanın içinde saldırabilecek, küfür edebilecek cesareti olan futbolcuların bulunduğu bir ortamda, futboldan söz etmek de yanlıştır!
***
Bu da çöküşün bir başka görüntüsü...
***
Biri yapar, diğeri bakarsa ayıplanır ya!..
Altay da, "tutmayın beni gidiyorum" diye havalanırken...
Üç haftada topladıklarını, diğer üç haftada verip, yine sahasında yenilerek duvara toslayıp düştüğü gibi, liderliği de yitirdi...
Yetmedi, sezon başı rekoru kırarak ikinci kez teknik adam değişikliğine gitti ve Ümit Turmuş göreve getirildi!
İlk değişimde yönetimin isteklerini yerine getirmediği savunusu vardı; ikincisinde hocanın yetersizliğinden söz edildi...
Turmuş için, "düşüncemiz uzun vadeli" deniyor ama sezonluk imza atılıyor!..
Sonu hayırlı olsun!..
***
Bu çöküş hikayesinden kim ne kadar ders çıkarıp, toparlanacak...
Ya da...
Başarıya giden yolu kim önce bulacak bilinmez...
Bildiğimiz...
Ülke futbolunun tepelerinde yaşanan sıkıntıların...
Tabana aynı oranda yansımasının kısa sürmesi ve birlikte çöküş yaşandığıdır!..